suara suresi 36. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182 . 183 . 184 . 185 . 186 . 187 . 188 . 189 . 190 . 191 . 192 . 193 . 194 . 195 . 196 . 197 . 198 . 199 . 200 . 201 . 202 . 203 . 204 . 205 . 206 . 207 . 208 . 209 . 210 . 211 . 212 . 213 . 214 . 215 . 216 . 217 . 218 . 219 . 220 . 221 . 222 . 223 . 224 . 225 . 226 . 227


قَالُوا أَرْجِهِ وَأَخَاهُ وَابْعَثْ فِي الْمَدَائِنِ حَاشِرِينَ

Kâlû ercih ve ehâhu veb’as fîl medâini hâşirîn(hâşirîne).


kâlû: dediler
ercih (erci-hu): onu tehir et, beklet
ve ehâ-hu: ve onun kardeşi
veb'as: ve gönder
fî el medâini (medine): şehirlerde, şehirlere (şehir)
hâşirîne: haşredenler, toplayanlar, toplayıcılar


Hasan Basri Çantay
«Bunu ve kardeşini, dediler, gecikdir (eğle), şehirlere toplayıcılar yolla da»,

Ömer Nasuhi Bilmen
Dediler ki: «Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere toplayıcılar yolla.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Bunu ve kardeşini dediler; eğle, şehirlere de derleyiciler yolla

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Dediler ki: «Bunu ve kardeşini alıkoy! Şehirlere de toplayıcılar gönder;

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Dediler ki: «Bunu ve kardeşini eğle, şehirlere de toplayıcılar gönder.»

Diyanet İşleri (eski)
(36-37) 'Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere, sana bütün bilgin sihirbazları getirecek toplayıcılar gönder' dediler.

Diyanet İşleri
Dediler ki: "Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere de toplayıcı adamlar gönder."

Diyanet Vakfi
Dediler ki: Onu ve kardeşini eğle ve şehirlere toplayıcı görevliler gönder;

Celal Yıldırım
Onlar, «bununla kardeşini gözaltında tut ve (sonra da) şehirlere toplayıcılar gönder de,

Suat Yıldırım
(36-37) "Bunu ve kardeşini biraz burada beklet, bütün şehirlere haber gönder, sonra ne kadar usta sihirbaz varsa alıp gelsinler!" dediler.

Ali Fikri Yavuz
Dediler ki: “- Onu ve kardeşini tut eğle; şehirlere de toplayıcılar yolla.

İbni Kesir
Dediler ki: Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere toplayıcılar gönder.

Abdulbaki Gölpınarlı
Ona ve kardeşine bir zaman mühlet ver dediler ve şehirlere, büyücüleri toplayıp getirecek adamlar yolla da.

Adem Uğur
Dediler ki: Onu ve kardeşini eğle ve şehirlere toplayıcı görevliler gönder;

Ali Bulaç
Dediler ki: "Bunu ve kardeşini oyala, şehirlere de toplayıcılar gönder,"

Bekir Sadak
(36-37) «Onu ve kardesini alikoy, sehirlere, sana butun bilgin sihirbazlari getirecek toplayicilar gonder» dediler.

Fizilal-il Kuran
Dediler ki; «Onu kardeşi ile birlikte oyala ve adam toplayacak elçilerini bütün kentlere gönder.

Gültekin Onan
Dediler ki: "Bunu ve kardeşini oyala, şehirlere de toplayıcılar gönder."

Muhammed Esed
"Onu ve kardeşini bir süre alıkoy" dediler, "bu arada, şehirlere haberciler gönder,

Şaban Piriş
-Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere de toplayıcılar gönder, dediler.

Tefhim-ul Kuran
Dediler ki: «Bunu ve kardeşini oyala, şehirlere de toplayıcılar gönder,»

Ümit Şimşek
'Onu ve kardeşini alıkoy,' dediler. 'Şehirlere de tellâllar çıkar.

Süleyman Ateş
Dediler ki: "Onu ve kardeşini eğle, kentlere toplayıcılar gönder."

Yaşar Nuri Öztürk
Dediler: "Onu kardeşiyle birlikte alıkoy ve kentlere toplayıcılar gönder,

Edip Yüksel
Dediler ki, 'Onu ve kardeşini alıkoy ve kentlere toplayıcılar gönder de,'