فَأَسْقِطْ عَلَيْنَا كِسَفًا مِّنَ السَّمَاء إِن كُنتَ مِنَ الصَّادِقِينَ
Fe eskıt aleynâ kisefen mines semâi in kunte mines sâdıkîn(sâdıkîne).
| fe | : öyleyse |
| eskıt | : düşür |
| aleynâ | : bizim üzerimize |
| kisefen | : bir parça |
| min es semâi | : gökyüzünden |
| in kunte | : eğer sen isen |
| min es sâdıkîne | : doğru söyleyenlerden |
«Eğer doğruculardan isen gökden üstümüze bir parça düşür».
«Artık sen eğer sâdıklardan isen üzerimize gökten bir parça düşürüver.»
Üzerimize Semâdan bir kıt'ayı düşürüver haydi sâdıklardan isen
Üzerimize gökten bir parça düşürüver, eğer doğru söyleyenlerden isen.»
«Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten bir parça düşürüver.»
(185-187) 'Sen ancak büyülenmişin birisin. Bizim gibi bir insandan başka bir şey değilsin. Doğrusu seni yalancılardan sanıyoruz. Eğer doğru sözlü isen göğün bir parçasını üstümüze düşür' dediler.
“Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi gökten üzerimize bir parça düşür.”
Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır.
Eğer doğrulardan isen haydi göğün bir parçasını üzerimize düşür» dediler.
Eğer peygamberlik iddiasında doğru isen haydi gökten üstümüze bir parça düşür, üstümüze azap indir."
Eğer doğru söyliyenlerdensen, hemen üzerimize gökten bir parça düşür.”
Eğer sadıklardan isen bize, gökten bir parça indir.
Gökyüzünden parçalar düşür üstümüze eğer doğru söyleyenlerdensen.
Şayet doğru sözlülerden isen, üstümüze gökten azap yağdır.
"Eğer doğru sözlü isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver."
(185-18) 7 «Ben ancak buyulenmisin birisin. Bizim gibi bir insandan baska bir sey degilsin. Dogrusu seni yalancilardan saniyoruz. Eger dogru sozlu isen gogun bir parcasini ustumuze dusur» dediler.
Eğer doğru söylüyorsan başımıza gökten parçalar yağdır.
"Eğer doğru sözlü isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver."
Eğer doğru sözlü biriysen, haydi, göğü parça parça başımıza indir (de görelim)!"
Eğer, doğru söylüyorsan haydi üzerimize gökten bir parça düşürüver.
«Eğer doğru sözlülerden isen, bu durumda gökten üstümüze bir parça düşürüver.»
'Doğru söylüyorsan, üzerimize gökten bir parça düşür.'
"Eğer doğrulardansan o halde üzerimize gökten parçalar düşür."
"Eğer doğru sözlülerdensen, hadi üzerimize gökten parçalar düşür!"
'Doğru sözlü isen üzerimize gökten kütleler indir.'