suara suresi 209. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182 . 183 . 184 . 185 . 186 . 187 . 188 . 189 . 190 . 191 . 192 . 193 . 194 . 195 . 196 . 197 . 198 . 199 . 200 . 201 . 202 . 203 . 204 . 205 . 206 . 207 . 208 . 209 . 210 . 211 . 212 . 213 . 214 . 215 . 216 . 217 . 218 . 219 . 220 . 221 . 222 . 223 . 224 . 225 . 226 . 227


ذِكْرَى وَمَا كُنَّا ظَالِمِينَ

Zikrâ, ve mâ kunnâ zâlimîn(zâlimîne).


zikrâ: hatırla, zikret
ve mâ kunnâ: ve biz olmadık
zâlimîne: zalimler, zulmedenler


Hasan Basri Çantay
(208-209) Biz hiçbir memleketi, ona (halkına) öğüd vermek üzere inzâr edici (peygamber) ler (göndermiş) olmadıkça helak etmedik. Biz zulmedenler değiliz.

Ömer Nasuhi Bilmen
Azîm bir tenbih yapılmıştır ve Biz zulmedenler olmadık.

Elmalılı Hamdi Yazır
İhtar edilmiştir ve biz zulmetmiş değilizdir

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
(Onlara) ihtar edilmiştir ve Biz haksızlık etmiş değilizdir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(Onlar) ihtar edilmiştir ve biz zulmetmiş değiliz.

Diyanet İşleri (eski)
(208-209) Hiçbir kent halkını kendilerine öğüt veren uyarıcılar gelmeden yok etmedik. Biz zalim değiliz.

Diyanet İşleri
Bu, bir hatırlatmadır. Biz zalim değiliz.

Diyanet Vakfi
(208-209) Biz hiçbir memleketi, öğüt vermek üzere (gönderdiğimiz) uyarıcıları (peygamberleri) olmadan yok etmemişizdir. Biz zalim değiliz.

Celal Yıldırım
Öğüt ve hatırlatmada bulunulmuştur ; ve biz onlara zulmediciler olmadık.

Suat Yıldırım
Öğüt verilip hatırlatma yapılmıştır. Biz hiçbir zaman zalim olmadık.

Ali Fikri Yavuz
(Onlara) öğüd verilmiştir. Biz (onları helâk etmekle) zulmetmiş değilizdir.

İbni Kesir
Öğüt olarak. Ve Biz, zalimler olmadık

Abdulbaki Gölpınarlı
Öğüt vermesinler ve biz zulmetmeyiz hiç.

Adem Uğur
(Onlar) ihtar edilmiştir ve biz zulmetmiş değilizdir.

Ali Bulaç
(Onlara) Hatırlatma (yapılmıştır); biz zulmedici değiliz.

Bekir Sadak
(208-20) 9 Hicbir kasaba halkini kendilerine ogut veren uyaricilar gelmeden yok etmedik. Biz zalim degiliz.*

Fizilal-il Kuran
Amaç başlarına gelecekleri kendilerine önceden haber vermektir. Biz zalim değiliz.

Gültekin Onan
(Onlara) Hatırlatma (yapılmıştır); biz zulmedici değiliz.

Muhammed Esed
ve hatırlatıcı mesajlar göndermeden; çünkü Biz (hiç kimseye) asla zulmetmeyiz.

Şaban Piriş
(208-209) Uyarıcılar göndermediğimiz hiçbir ülkeyi helak etmedik. Hiçbir zaman zulmedici olmadık.

Tefhim-ul Kuran
(Onlara) hatırlatma (yapılmıştır); biz zulmedenler değiliz.

Ümit Şimşek
Onlara öğüt verilmiş, hatırlatma yapılmıştır. Yoksa Biz haksızlık edici değiliz.

Süleyman Ateş
(Uyarıcılar) uyarırlardı. Biz zulmediciler değildik.

Yaşar Nuri Öztürk
Uyarı/hatırlatma olacak! Biz zalimler değiliz.

Edip Yüksel
Bu bir uyarı ve mesajdır; çünkü biz haksızlık etmeyiz.