suara suresi 6. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182 . 183 . 184 . 185 . 186 . 187 . 188 . 189 . 190 . 191 . 192 . 193 . 194 . 195 . 196 . 197 . 198 . 199 . 200 . 201 . 202 . 203 . 204 . 205 . 206 . 207 . 208 . 209 . 210 . 211 . 212 . 213 . 214 . 215 . 216 . 217 . 218 . 219 . 220 . 221 . 222 . 223 . 224 . 225 . 226 . 227


فَقَدْ كَذَّبُوا فَسَيَأْتِيهِمْ أَنبَاء مَا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُون

Fe kad kezzebû fe seye’tîhim enbâu mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).


fe: böylece
kad: olmuştu
kezzebû: yalanladılar
fe: böylece, bundan sonra, fakat
seye'tî-him: onlara gelecek
enbâu (nebe): haberler (haber)
: şey
kânû: oldular
bihî: onunla
yestehziûne: alay ederler


Hasan Basri Çantay
Şimdi (kat'î suretde) tekzîb etdiler. (Fakat) istihza edegeldikleri (hakıykatların mühim) haberleri yakında onlara gelecekdir.

Ömer Nasuhi Bilmen
Muhakkak ki, tekzîp ettiler. Artık kendisiyle istihzâda bulundukları şeyin haberleri kendilerine yakında gelecektir.

Elmalılı Hamdi Yazır
Evet tekzib etmekteler, fakat onlara o istihza ettikleri şeyin müdhiş haberleri gelecek

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Evet, yalanlamaktalar; fakat onlara alay edip durdukları şeyin dehşet veren haberleri gelecektir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Üstelik (ona) «yalandır» dediler; fakat onlara alay edip durdukları şeyin haberleri yakında gelecektir.

Diyanet İşleri (eski)
Evet, yalanladılar; alay edip durdukları şeylerin haberleri kendilerine ulaşacaktır.

Diyanet İşleri
Onlar (Allah’ın âyetlerini) yalanladılar, fakat alay edegeldikleri şeylerin haberleri başlarına gelecek.

Diyanet Vakfi
Üstelik (ona) «yalandır» derler; fakat alay edip durdukları şeylerin haberleri yakında onlara gelecektir.

Celal Yıldırım
Cidden (onu) yalanladılar. Alaya aldıkları hususların haberi kendilerine gelecektir.

Suat Yıldırım
Nitekim işte bu mesajı da yalan saydılar, ama alay edip durdukları Kur’ân’ın bildirdiği olaylar, yakında başlarına gelince, alay etmenin ne demek olduğunu anlayacaklardır.

Ali Fikri Yavuz
Onlar, ısrarla Peygamberi ve Kur’an’ı yalanladılar. Fakat o istihza ettikleri Kur’an’ın dehşetli (azab) haberi kendilerine yakında gelecektir. (Bedir savaşında veya kıyamette perişan olacaklardır).

İbni Kesir
Onlar, gerçekten yalanladılar. Ama alay edip durdukları şeylerin haberleri kendilerine yakında gelecektir.

Abdulbaki Gölpınarlı
Gerçekten de yalanladılar, artık yakında alay ettikleri şeyin haberleri gelip çatacak onlara.

Adem Uğur
Üstelik (ona) "yalandır" derler; fakat alay edip durdukları şeylerin haberleri yakında onlara gelecektir.

Ali Bulaç
Gerçekten yalanladılar; fakat, alay konusu yaptıkları şeyin haberi kendilerine pek yakında gelecektir.

Bekir Sadak
Evet, yalanladilar; alay edip durduklari seylerin haberleri kendilerine ulasacaktir.

Fizilal-il Kuran
Onlar yalanladılar. Fakat, alay konusu ettikleri gerçeklerin somut olayları ile yakında yüzyüze geleceklerdir.

Gültekin Onan
Gerçekten yalanladılar; fakat, alay konusu yaptıkları şeyin haberi kendilerine pek yakında gelecektir.

Muhammed Esed
Nitekim, işte (bu mesajı da) yalanladılar. Ama alay edip durdukları şeyin tahakkuku yakında bütün açıklığıyla onların karşısına çıkarılacak!

Şaban Piriş
Onlar, inkar ettiler; ama, alay ettikleri şeyin haberleri onlara gelecektir.

Tefhim-ul Kuran
Gerçekten yalanladılar; fakat, alay konusu edinmekte oldukları şeyin haberi kendilerine pek yakında gelecektir.

Ümit Şimşek
İşte yine yalanladılar. Ancak alaya aldıkları şeyin haberi yakında onlara ulaşacaktır.

Süleyman Ateş
Yalanladılar ama, alay edip durdukları şeyin haberleri, yakında kendilerine gelecektir.

Yaşar Nuri Öztürk
Yemin olsun, yalanladılar ama yakında gelecektir onlara alaya alıp durdukları şeyin haberleri.

Edip Yüksel
Yalanladıkları için, eğlenceye aldıkları şeylerin haberleri kendilerine ulaşacaktır.