وَالَّذِي هُوَ يُطْعِمُنِي وَيَسْقِينِ
Vellezî huve yut’ımunî ve yeskîn(yeskîni).
| vellezî (ve ellezî) | : ve ki o |
| huve | : o |
| yut'ımu-nî | : beni doyuran, yediren |
| ve yeskî-ni | : ve beni sulayan, içiren |
«Bana yediren, bana içiren Odur».
«Ve O'dur ki, bana o taam ihsan eder ve beni suya nâil buyurur.»
Ve o ki bana o, yedirir, o içirir,
O ki, beni yedirir, içirir.
«Beni yediren, içirendir,»
(75-83) İbrahim: 'Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak Alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat.
“O, bana yediren ve içirendir.”
Beni yediren, içiren O'dur.
O ki beni yedirir ve içirir.
O’dur beni doyuran, O’dur beni içiren.
O ‘dur ki, beni yediriyor ve içiriyor.
Ki O, yedirir, içirir beni.
Ve öyle bir mâbuttur ki beni doyurur ve suya kandırır.
Beni yediren, içiren O'dur.
"Bana yediren ve içiren O'dur;"
(75-83) Ibrahim: «Eski atalarinizin ve sizin nelere taptiklarinizi goruyor musunuz? Dogrusu onlar benim dusmanimdir. Dostum ancak alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, dogru yola eristiren de O'dur. Beni yediren de, iciren de O'dur. Hasta oldugumda bana O sifa verir. Beni ldurecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gununde yanilmalarimi bana bagislamasini umdugum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasina kat.
O beni doyuran ve içirendir.
"Bana yediren ve içiren O'dur;"
ve beni yediren de, içiren de O'dur;
Beni yediren ve içiren de O’dur.
«Bana yediren ve içiren O'dur;»
'Beni yediren ve içiren Odur.
"Bana yediren ve içiren O'dur."
"O'dur beni doyuran, suvaran."
'Beni yediren ve içiren O'dur.'