suara suresi 19. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182 . 183 . 184 . 185 . 186 . 187 . 188 . 189 . 190 . 191 . 192 . 193 . 194 . 195 . 196 . 197 . 198 . 199 . 200 . 201 . 202 . 203 . 204 . 205 . 206 . 207 . 208 . 209 . 210 . 211 . 212 . 213 . 214 . 215 . 216 . 217 . 218 . 219 . 220 . 221 . 222 . 223 . 224 . 225 . 226 . 227


وَفَعَلْتَ فَعْلَتَكَ الَّتِي فَعَلْتَ وَأَنتَ مِنَ الْكَافِرِينَ

Ve fealte fa’letekelletî fealte ve ente minel kâfirîn(kâfirîne).


ve fealte: ve sen yaptın
fa'lete-ke: senin işin
elletî: ki o
fealte: sen yaptın
ve ente: ve sen
min el kâfirîne: kâfirlerden, inkâr edenlerden


Hasan Basri Çantay
«O yapdığın fi'li de sen işledin. Sen nankörlerdensin».

Ömer Nasuhi Bilmen
«Ve o yaptığın fiilini yapıverdin. O halde sen nankörlerdensin.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Hem de o yaptığın fi'li yaptın, o halde sen o nankör kâfirlerdensin

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
hem de o yaptığın (kötü) işi yaptın; o halde sen o nankör kafirlerdensin!»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!»

Diyanet İşleri (eski)
(18-19) Firavun Musa'ya: 'Biz seni çocukken yanımıza alıp büyütmedik mi? Hayatının birçok yıllarını aramızda geçirmedin mi? Sonunda yapacağını da yaptın. Sen nankörün birisin' dedi.

Diyanet İşleri
“(Böyle iken) sen o yaptığın işi yaptın (adam öldürdün). Sen nankörlerdensin.”

Diyanet Vakfi
Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!

Celal Yıldırım
Yapmak istediğini yaptın ve sen (cidden) nankörlerdensin,» dedi.

Suat Yıldırım
"Sonunda da bildiğin o işi yapmıştın. Sen doğrusu nankörün tekisin!"

Ali Fikri Yavuz
O yaptığın işi (Kıptî’yi öldürmeyi) de sen işledin; sen nankörlerdensin.”

İbni Kesir
Ve yapacağın işi de yaptın. Sen nankörlerdensin.

Abdulbaki Gölpınarlı
Ve o yaptığın işi de yaptın ve sen, nankörlerdensin.

Adem Uğur
Sonunda o yaptığın (kötü) işi de yaptın. Sen nankörün birisin!

Ali Bulaç
"Ve sen, yapacağın işi (cinayeti) de işledin; sen nankörlerdensin."

Bekir Sadak
(18-19) Firavun Musa'ya: «Biz seni cocukken yanimiza alip buyutmedik mi? Hayatinin bircok yillarini aramizda gecirmedin mi? Sonunda yapacagni da yaptin. Sen nankorun birisin» dedi.

Fizilal-il Kuran
Sonunda o ağır suçu işledin. Sen o sırada bir kafirdin.

Gültekin Onan
"Ve sen, yapacağın işi (cinayeti) de işledin; sen kafirlerdensin."

Muhammed Esed
Ama sonunda yapacağını yaptın ve nankör biri oldu(ğunu gösterdi)n!"

Şaban Piriş
Sonunda yapacağını yaptın, Sen nankörün birisin!

Tefhim-ul Kuran
«Ve sen, yapacağın işi (cinayeti) de işledin; sen nankörlerdensin.»

Ümit Şimşek
'Ondan sonra da yapacağını yaptın. Sen nankörün birisin.'

Süleyman Ateş
"Ve sonunda o yaptığını da yaptın, sen nankörlerden birisin."

Yaşar Nuri Öztürk
"Ve sonunda o yaptığını da yaptın. Nankörlerden birisin sen."

Edip Yüksel
'Sonunda yapacağını yaptın. Sen nankör birisin.'