suara suresi 42. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182 . 183 . 184 . 185 . 186 . 187 . 188 . 189 . 190 . 191 . 192 . 193 . 194 . 195 . 196 . 197 . 198 . 199 . 200 . 201 . 202 . 203 . 204 . 205 . 206 . 207 . 208 . 209 . 210 . 211 . 212 . 213 . 214 . 215 . 216 . 217 . 218 . 219 . 220 . 221 . 222 . 223 . 224 . 225 . 226 . 227


قَالَ نَعَمْ وَإِنَّكُمْ إِذًا لَّمِنَ الْمُقَرَّبِينَ

Kâle neam ve innekum izen le minel mukarrabîn(mukarrabîne).


kâle: dedi
neam: evet
ve inne-kum: ve muhakkak siz
izen: öyleyse, o zaman
le: elbette, mutlaka
min el mukarrabîne: yakın olanlardan, yakınlardan


Hasan Basri Çantay
(Fir'avn): «Evet, dedi, hem o takdîrde siz elbet ve elbet (benim) en yakınlar (ım) dan (olacak) sınız».

Ömer Nasuhi Bilmen
(Fir'avun da) Dedi ki: «Evet. Ve o vakit elbette siz, en yakın bulunmuşlardansınız.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Evet, dedi: hem siz o vakıt muhakkak mukarrebîndensiniz

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
(Firavun): «Evet, hem siz o vakit benim en yakınlarımdan olacaksınız.» dedi.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Firavun cevaben: «Evet, o takdirde hiç şüphe etmeyin, gözde kimselerden olacaksınız» dedi.

Diyanet İşleri (eski)
Firavun: 'Evet; o takdirde siz gözde kimselerden olacaksınız' dedi.

Diyanet İşleri
Firavun, “Evet, hem o takdirde mutlaka bana yakın kimselerden olacaksınız” dedi.

Diyanet Vakfi
Firavun cevap verdi: Evet, o takdirde hiç şüphe etmeyin, gözde kimselerden de olacaksınız.

Celal Yıldırım
Fir'avn, «evet, o takdirde siz elbette (bana) yakınlardan olursunuz» dedi.

Suat Yıldırım
"Evet, evet! dedi, Üstelik, sizi yakın çevreme alacağım, benim gözdelerimden olacaksınız."

Ali Fikri Yavuz
Firavun dedi ki: “-Evet (size hem mükâfat var), hem siz o vakit (kıymet ve şeref bakımından bana) muhakkak en yakın kimselerdensiniz.”

İbni Kesir
Evet, dedi. O takdirde siz, muhakkak gözdelerdensiniz.

Abdulbaki Gölpınarlı
Firavun, evet dedi, siz o zaman yakınlarımdan olursunuz.

Adem Uğur
Firavun cevap verdi: Evet, o takdirde hiç şüphe etmeyin, gözde kimselerden de olacaksınız.

Ali Bulaç
"Evet" dedi. "Üstelik şüphesiz siz en yakın(larım) kılınanlardan olacaksınız."

Bekir Sadak
Firavun: «Evet; o takdirde siz gozde kimselerden olacaksiniz» dedi.

Fizilal-il Kuran
Firavun evet, yakın adamlarım arasına gireceksiniz, dedi.

Gültekin Onan
"Evet" dedi. "Üstelik şüphesiz siz en yakınlarım kılınanlardan olacaksınız."

Muhammed Esed
(Firavun;) "Elbette", diye cevap verdi, "o takdirde, gerçekten de benim gözdelerim arasında yer alacaksınız".

Şaban Piriş
-Evet, dedi. Siz o zaman, gözdelerimden olacaksınız.

Tefhim-ul Kuran
«Evet» dedi. «Üstelik şüphesiz siz en yakın(larım) kılınanlardan da olacaksınız»

Ümit Şimşek
Firavun 'Evet,' dedi. 'Üstelik yakınlarımdan olursunuz.'

Süleyman Ateş
"Evet dedi, hem o takdirde siz (bana) yakınlardan olacaksınız."

Yaşar Nuri Öztürk
"Evet, dedi, siz o zaman benim yakınlarımdan olacaksınız."

Edip Yüksel
'Evet,' dedi, 'Hatta siz benim konseyime gireceksiniz.'