suara suresi 75. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182 . 183 . 184 . 185 . 186 . 187 . 188 . 189 . 190 . 191 . 192 . 193 . 194 . 195 . 196 . 197 . 198 . 199 . 200 . 201 . 202 . 203 . 204 . 205 . 206 . 207 . 208 . 209 . 210 . 211 . 212 . 213 . 214 . 215 . 216 . 217 . 218 . 219 . 220 . 221 . 222 . 223 . 224 . 225 . 226 . 227


قَالَ أَفَرَأَيْتُم مَّا كُنتُمْ تَعْبُدُونَ

Kâle e fe raeytum mâ kuntum ta’budûn(ta’budûne).


kâle: dedi
e fe raeytum: öyleyse siz gördünüz mü
: ne, şey
kuntum: siz oldunuz
ta'budûne: siz tapıyorsunuz


Hasan Basri Çantay
(75-76) (İbrâhîm): «Şimdi gördünüz mü, dedi, gerek sizin, gerek daha evvelki atalarınızın neye tapmakda olduğunuzu»?

Ömer Nasuhi Bilmen
Dedi ki: «Şimdi neye ibadet eder olduğunuzu görmüş oldunuz mu?»

Elmalılı Hamdi Yazır
Şimdi, dedi: gördünüz a o sizin ve eski atalarınızın taptıklarınızı

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
(75-76) (İbrahim) dedi ki: «Siz ve sizden önceki atalarınızın neye taptıklarını şimdi gördünüz?

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(75-76) İbrahim dedi ki: «İyi ama, ister sizin, ister önceki atalarınızın olsun, neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?»

Diyanet İşleri (eski)
(75-83) İbrahim: 'Eski atalarınızın ve sizin nelere taptıklarınızı görüyor musunuz? Doğrusu onlar benim düşmanımdır. Dostum ancak Alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, doğru yola eriştiren de O'dur. Beni yediren de, içiren de O'dur. Hasta olduğumda bana O şifa verir. Beni öldürecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gününde yanılmalarımı bana bağışlamasını umduğum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat.

Diyanet İşleri
(75-76) İbrahim, şöyle dedi: “Sizin ve geçmiş atalarınızın taptığı şeyleri gördünüz mü?”

Diyanet Vakfi
(75-76) İbrahim dedi ki: İyi ama, ister sizin, ister önceki atalarınızın; neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?

Celal Yıldırım
(75-76) İbrâhim : «Sizin ve önceki atalarınızın nelere taptıklarını (üzerinde düşünüp onların neler olduklarını iyice) görüp anladınız mı ?

Suat Yıldırım
(75-76) İbrahim dedi ki: "Peki, gerek sizin taptığınız, gerek gelip geçmiş babalarınızın taptığı şeyler hakkında biraz olsun düşünmediniz mi?

Ali Fikri Yavuz
(75-76) İbrahim şöyle dedi: “- Şimdi gördünüz mü, o sizin ve geçen atalarınızın taptıklarını?

İbni Kesir
O da demişti ki: Neye tapmış olduğunuzu görüyor musunuz?

Abdulbaki Gölpınarlı
Şimdi gördünüz mü dedi, neye kulluk ediyorsunuz.

Adem Uğur
İbrahim dedi ki: İyi ama, neye taptığınızı (biraz olsun) düşündünüz mü?

Ali Bulaç
(İbrahim) Dedi ki: "Şimdi, neye tapmakta olduğunuzu gördünüz mü?"

Bekir Sadak
(75-83) Ibrahim: «Eski atalarinizin ve sizin nelere taptiklarinizi goruyor musunuz? Dogrusu onlar benim dusmanimdir. Dostum ancak alemlerin Rabbidir. Beni yaratan da, dogru yola eristiren de O'dur. Beni yediren de, iciren de O'dur. Hasta oldugumda bana O sifa verir. Beni ldurecek, sonra da diriltecek O'dur. Ahiret gununde yanilmalarimi bana bagislamasini umdugum O'dur. Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasina kat.

Fizilal-il Kuran
İbrahim dedi ki, «Nelere taptığınızı görüyor musunuz?»

Gültekin Onan
(İbrahim) Dedi ki: "Şimdi, neye tapmakta olduğunuzu gördünüz mü?"

Muhammed Esed
(İbrahim:) "Peki" dedi, "(bu) taptığınız şeylere (başınızı kaldırıp da) hiç bakmadınız mı?

Şaban Piriş
-Şimdi gördünüz mü nelere kulluk ettiğinizi? dedi.

Tefhim-ul Kuran
(İbrahim) Dedi ki: «Şimdi, neye tapmakta olduklarınızı gördünüz mü?»

Ümit Şimşek
İbrahim dedi ki: 'Gördünüz mü taptıklarınızı?

Süleyman Ateş
"İşte gördünüz mü neye tapıyorsunuz?" dedi.

Yaşar Nuri Öztürk
Dedi: "Gördünüz mü neye ibadet ediyormuşsunuz!"

Edip Yüksel
'Peki,' dedi, 'Tapmakta olduklarınızı gördünüz mü,'