suara suresi 34. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182 . 183 . 184 . 185 . 186 . 187 . 188 . 189 . 190 . 191 . 192 . 193 . 194 . 195 . 196 . 197 . 198 . 199 . 200 . 201 . 202 . 203 . 204 . 205 . 206 . 207 . 208 . 209 . 210 . 211 . 212 . 213 . 214 . 215 . 216 . 217 . 218 . 219 . 220 . 221 . 222 . 223 . 224 . 225 . 226 . 227


قَالَ لِلْمَلَإِ حَوْلَهُ إِنَّ هَذَا لَسَاحِرٌ عَلِيمٌ

Kâle lil melei havlehû inne hâzâ le sâhırun alîm(alîmun).


kâle: dedi
li el melei: ileri gelenlere
havle-hu: onun etrafında
inne: muhakkak
hâzâ: bu
le: gerçekten, mutlaka
sâhırun: sihir yapan, sihirbaz
alîmun: alîm, bilgin, bilen


Hasan Basri Çantay
(Fir'avn), çevresindeki ileri gelenlere: «Hiç şübhesiz, dedi, bu mutlak çok bilen bir büyücüdür».

Ömer Nasuhi Bilmen
(34-35) (Fir'avun) Etrafındaki ileri gelenlere dedi ki: «Şüphe yok, bu elbette bir ziyâde bilgin sâhirdir. Sizi büyüsü ile yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Artık siz ne emredersiniz?»

Elmalılı Hamdi Yazır
Etrafındaki cem'ıyyete bu, dedi: her halde bilgiç bir sihirbaz

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
(Firavun) etrafındaki topluluğa: «Bu gerçekten bilgiç bir sihirbaz!

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: «Bu dedi, herhalde çok bilgili bir sihirbaz!»

Diyanet İşleri (eski)
(34-35) Firavun çevresinde bulunan ileri gelenlere: 'Doğrusu bu bilgin bir sihirbaz; sizi sihirle yurdunuzdan çıkarmak istiyor; ne buyurursunuz?' dedi.

Diyanet İşleri
Firavun, çevresindeki ileri gelenlere, “Şüphesiz bu, bilgin bir sihirbazdır” dedi.

Diyanet Vakfi
Firavun, çevresindeki ileri gelenlere: Bu, dedi, doğrusu çok bilgili bir sihirbaz!

Celal Yıldırım
Fir'avn, çevresindeki ileri gelenlere, «şüphesiz ki bu, bilgin bir sihirbazdır,

Suat Yıldırım
Firavun etrafındakilere: "Bu adam, dedi, galiba usta bir sihirbaz!"

Ali Fikri Yavuz
Firavun, etrafındaki topluluğa dedi ki: “- Bu şüphe yok ki bilgiç bir büyücüdür;

İbni Kesir
Çevresinde bulunan ileri gelenlere dedi ki: Şüphesiz bu, belletilmiş bir büyücüdür.

Abdulbaki Gölpınarlı
Firavun, yanındaki ileri gelenlere, gerçekten de dedi, bu, pek bilgili bir büyücü.

Adem Uğur
Firavun, çevresindeki ileri gelenlere: Bu, dedi, doğrusu çok bilgili bir sihirbaz!

Ali Bulaç
(Firavun,) Çevresindeki önde gelenlere: "Bu" dedi, "Doğrusu bilgin bir büyücüdür."

Bekir Sadak
(34-35) Firavun cevresinde bulunan ileri gelenlere: «Dogrusu bu bilgin bir sihirbaz; sizi sihirle yurdunuzdan cikarmak istiyor; ne buyurursunuz? dedi.

Fizilal-il Kuran
Bunun üzerine Firavun, çevresindeki seçkin yakınlarına dedi ki, «bu adam bilgili bir büyücüdür»

Gültekin Onan
(Firavun,) Çevresindeki önde gelenlere: "Bu" dedi "Doğrusu bilgin bir büyücüdür."

Muhammed Esed
(Firavun) çevresindeki seçkinlere: "Doğrusu bu gerçekten çok bilgili bir büyücü" dedi,

Şaban Piriş
Etrafındaki ileri gelenlere: “Bu, muhakkak bilgin bir sihirbaz!” dedi.

Tefhim-ul Kuran
(Firavun) Çevresindeki önde gelenlere: «Bu dedi». «Doğrusu bilgin bir büyücüdür.»

Ümit Şimşek
Firavun etrafındaki adamlarına dedi ki: 'Bu çok bilgili bir büyücü.

Süleyman Ateş
(Fir'avn), çevresindeki ileri gelenlere: "Bu dedi, bilgin bir büyücüdür."

Yaşar Nuri Öztürk
Firavun, çevresindeki kodamanlar konseyine şöyle dedi: "Bu adam gerçekten bilgin bir büyücü;

Edip Yüksel
Çevresindeki ileri gelenlere dedi ki, 'Bu, gerçekten çok usta bir büyücü imiş.'