suara suresi 58. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182 . 183 . 184 . 185 . 186 . 187 . 188 . 189 . 190 . 191 . 192 . 193 . 194 . 195 . 196 . 197 . 198 . 199 . 200 . 201 . 202 . 203 . 204 . 205 . 206 . 207 . 208 . 209 . 210 . 211 . 212 . 213 . 214 . 215 . 216 . 217 . 218 . 219 . 220 . 221 . 222 . 223 . 224 . 225 . 226 . 227


وَكُنُوزٍ وَمَقَامٍ كَرِيمٍ

Ve kunûzin ve makâmin kerîm(kerîmin).


ve kunûzin: ve hazineler
ve makâmin: ve makamlar
kerîmin: kerim, ikram edilmiş, yüksek


Hasan Basri Çantay
(57-58) Bu suretle onları bostanlardan, akar sulardan, hazînelerden ve şerefli makam (lar) dan çıkardık.

Ömer Nasuhi Bilmen
(58-59) «Ve hazinelerden ve pürnîmet bir makamdan (mahrum bıraktık).» İşte böyle oldu ve bunları (bu nîmetleri) İsrailoğullarına miras kıldık.

Elmalılı Hamdi Yazır
Hazinelerden, ve dilrubâ makamlardan çıkardık

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
hazinelerden ve güzel makamlardan çıkardık.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık.

Diyanet İşleri (eski)
(57-59) Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık.

Diyanet İşleri
(57-58) Biz de Firavun’un kavmini bahçelerden, pınar başlarından, servetlerden ve iyi bir konumdan çıkardık.

Diyanet Vakfi
(57-58) Ama (sonunda) biz onları (Firavun ve kavmini), bahçelerden, pınarlardan, hazinelerden ve değerli bir yerden çıkardık.

Celal Yıldırım
(57-58) Bununla beraber biz Fir'avn ve askerlerini bahçelerinden, pınarlarından, hazine ve yüce-şerefli makamlardan çıkardık.

Suat Yıldırım
(57-58) Ama neticede Biz onları bahçelerinden ve pınarlarından, hazinelerinden, servetlerinden ve kendilerince çok değerli makam ve mevkilerinden çıkardık.

Ali Fikri Yavuz
Hazinelerden ve şerefli makamlardan...

İbni Kesir
Hazinelerden ve şerefli makamlardan.

Abdulbaki Gölpınarlı
Ve defînelerden ve güzelim yerlerden ettik.

Adem Uğur
Hazinelerden ve değerli bir yerlerden.

Ali Bulaç
Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da.

Bekir Sadak
(57-59) Ama biz Firavun ve adamlarini bahcelerden, pinar baslarindan, hazinelerden ve serefli makamlardan cikardik. Boylece oralara Israilogullarini mirasci kildik.

Fizilal-il Kuran
Hazinelerden ve konforlu köşklerden de.

Gültekin Onan
Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da.

Muhammed Esed
zenginlikler(in)den, nüfuz ve statülerinden (yoksun bıraktık)!" diyerek (onları İsrailoğulları'na karşı harekete geçirdi).

Şaban Piriş
Hazinelerden ve şerefli makamlardan...

Tefhim-ul Kuran
Hazinelerden ve soylu makam(lar) dan da.

Ümit Şimşek
Hazinelerinden ve şerefli mevkilerinden.

Süleyman Ateş
Hazineler(in)den ve o güzel yer(lerin)den.

Yaşar Nuri Öztürk
Hazinelerinden, mutlu kutlu yerlerinden ettik.

Edip Yüksel
Hazinelerden, yüksek makamlardan...