وَاتَّقُوا الَّذِي أَمَدَّكُم بِمَا تَعْلَمُونَ Vettekûllezî emeddekum bimâ ta’lemûn(ta’lemûne).Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
suara suresi 132. Ayet
vettekû (ve ittekû) : ve takva sahibi olun ellezî : ki o emedde-kum : size yardım etti bimâ : şeylerle ta'lemûne : siz biliyorsunuz Hasan Basri Çantay
«Size bilib durduğunuz şeylerle (nimetlerle) yardım eden»,
Ömer Nasuhi Bilmen
«Ve o Zât'tan korkunuz ki, bildiğiniz şeylerle size imdat etti.»
Elmalılı Hamdi Yazır
O Allahdan korkun ki size o bildiğiniz şeylere imdad buyurdu
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
O Allah'tan korkun ki, size o bildiğiniz şeyleri verdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«O Allah'tan korkun ki, size o bildiğiniz şeyleri vermekte,»
Diyanet İşleri (eski)
(124-135) Kardeşleri Hud, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum' dedi.
Diyanet İşleri
(132-134) “Bildiğiniz her şeyi size veren, size hayvanlar, oğullar, bahçeler ve pınarlar veren Allah’a karşı gelmekten sakının.”
Diyanet Vakfi
(132-134) Bildiğiniz şeyleri size veren, size davarlar, oğullar, bağlar, pınarlar ihsan eden (Allah'a karşı gelmek)ten sakının.
Celal Yıldırım
Bildiğiniz nimetleri size (cömertçe) verenden (O'na karşı gelmekten) sakının.
Suat Yıldırım
(131-135) Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin. Size bildiğiniz bunca nimetleri veren, size davarlar ve evlatlar ihsan eden, bağ ve bahçeler, pınarlar lütfeden o Rabbinize karşı gelmekten sakının. Müthiş bir günün azabının tepenize ineceğinden, gerçekten endişe ediyorum!"
Ali Fikri Yavuz
Size bildiğiniz şeyleri verenden sakının;
İbni Kesir
Bildiğiniz şeylerle sizi destekleyenden sakının.
Abdulbaki Gölpınarlı
Çekinin o mâbuttan ki bildiğiniz nîmetleri vererek yardım etti size.
Adem Uğur
Bildiğiniz şeyleri size bol bol veren, Allah'dan korkun.
Ali Bulaç
"Bildiğiniz şeylerle size yardım edenden korkup sakının."
Bekir Sadak
(124-13) 5 Kardesleri Hud, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Siz her yuksek yere koca bir bina kurup, bos seyle mi ugrasirsiniz? Temelli kalacaginizi umarak saglam yapilar mi edinirsiniz? Yakaladiginizi zorbaca mi yakalarsiniz? Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Bildiginiz seyleri size verenden sakinin; davarlari, ogullari, bahceleri ve akarsulari size O vermistir. Dogrusu hakkinizda buyuk gunun azabindan korkuyorum» dedi.
Fizilal-il Kuran
Size bildiğiniz nimetleri bağışlayan Allah'tan korkunuz.
Gültekin Onan
"Bildiğiniz şeylerle size yardım edenden korkup sakının."
Muhammed Esed
düşünebileceğiniz bütün (iyilikleri) size sağlayan (Allah'tan) yana duyarlı olun;
Şaban Piriş
Size bildiğiniz şeyleri sunandan korkun!
Tefhim-ul Kuran
«Bilmekte olduğunuz şeylerle size yardım edenden korkup sakının,»
Ümit Şimşek
'O Allah'tan korkun ki, size bildiğiniz bunca nimetleri verdi.
Süleyman Ateş
"Size bildiğiniz ni'metleri bol bol veren (Allâh)dan korkun."
Yaşar Nuri Öztürk
"O bildiğiniz nimetleri önünüze yayandan korkun."
Edip Yüksel
'Bildiğiniz her şeyi size vereni dinleyin.'