suara suresi 97. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182 . 183 . 184 . 185 . 186 . 187 . 188 . 189 . 190 . 191 . 192 . 193 . 194 . 195 . 196 . 197 . 198 . 199 . 200 . 201 . 202 . 203 . 204 . 205 . 206 . 207 . 208 . 209 . 210 . 211 . 212 . 213 . 214 . 215 . 216 . 217 . 218 . 219 . 220 . 221 . 222 . 223 . 224 . 225 . 226 . 227


تَاللَّهِ إِن كُنَّا لَفِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ

Tallâhi in kunnâ le fî dalâlin mubîn(mubînin).


tallâhi: Allah'a yemin olsun
in kunnâ: biz sadece olduk
le: elbette, mutlaka
: içinde
dalâlin: dalâlet
mubînin: apaçık


Hasan Basri Çantay
«Allaha andolsun, hakıykat biz apaçık bir sapıklık içinde idik».

Ömer Nasuhi Bilmen
(96-97) Ve onlar orada birbirleriyle husumette bulunarak diyecekler ki: «Allah'a kasem olsun, biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Tallahi biz doğrusu açık bir dalâl içinde imişiz

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Vallahi biz, doğrusu açık bir sapıklık içindeymişiz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«Vallahi biz, gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.»

Diyanet İşleri (eski)
(96-102) Orada putlarıyla çekişerek: 'Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak' derler.

Diyanet İşleri
“Allah’a andolsun! Biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.”

Diyanet Vakfi
Vallahi, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.

Celal Yıldırım
Allah'a yemin ederiz ki, bizler gerçekten açık bir sapıklık içinde idik.

Suat Yıldırım
(96-102) Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler "Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!" "Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu." "Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!" "Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!"

Ali Fikri Yavuz
“-Vallahi, doğrusu biz, açık bir sapıklık içinde idik.

İbni Kesir
Andolsun Allah'a ki; biz, apaçık sapıklıkta idik.

Abdulbaki Gölpınarlı
Allah hakkı için gerçekten de biz, apaçık bir sapıklık içindeydik.

Adem Uğur
Vallahi, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz.

Ali Bulaç
"Andolsun Allah'a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz,"

Bekir Sadak
(96-102) Orada putlariyla cekiserek: «Vallahi biz apacik bir sapiklikta idik; cunku biz sizi alemlerin Rabbine esit tutmustuk; bizi saptiranlar ancak suclulardir; simdi sefaatcimiz, yakin bir dostumuz yoktur; keski geriye bir donusumuz olsa da inananlardan olsak derler.

Fizilal-il Kuran
Vallahi bizler apaçık bir sapıklığa saplanmıştık.

Gültekin Onan
"Andolsun Tanrı'ya, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz."

Muhammed Esed
"Allah şahittir ki, biz apaçık bir sapıklık içindeydik,

Şaban Piriş
-Vallahi biz, açıkça sapıklıktaydık.

Tefhim-ul Kuran
«Andolsun Allah'a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz,»

Ümit Şimşek
'Allah'a yemin olsun, apaçık bir sapıklık içindeymişiz.

Süleyman Ateş
"Vallahi biz apaçık bir sapıklık içinde imişiz!"

Yaşar Nuri Öztürk
"Vallahi, biz açık bir sapıklığın ta içindeymişiz."

Edip Yüksel
'ALLAH'a andolsun, biz gerçekten çok açık bir sapıklık içinde imişiz.'