وَأَنَّهُمْ يَقُولُونَ مَا لَا يَفْعَلُونَ
Ve ennehum yekûlûne mâ lâ yef’alûn(yef’alûne).
| ve enne-hum | : ve onların ..... olduğunu, muhakkak ki onlar |
| yekûlûne | : diyorlar, söylüyorlar, söylerler |
| mâ | : şeyler |
| lâ yef'alûne | : yapmıyorlar |
(225-226) Onların her vâdîde hakıykaten ifrata (mübalağaya) düşegeldiklerini ve hakıykaten yapmayacakları şeyleri söyler (insanlar) olduklarını görmedin mi?
Ve şüphe yok ki, onlar yapmayacak oldukları şeyleri söylerler.
hem de onlar yapmıyacakları şeyleri söylerler
Hem de yapmayacakları şeyleri söylerler.
(225-226) Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi?
(225-226) Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve yapmadıklarını yaptık dediklerini görmez misin?
(225-226) Görmez misin ki onlar, her vadide şaşkın şaşkın dolaşırlar ve yapmadıkları şeyleri söylerler.
(225-226) Onların her vâdide başıboş dolaştıklarını ve gerçekte yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi?
Ve yapmadıklarını söyleyip dururlar.
(225-226) Görmez misin onlar her vâdide sözcüklerin, hayallerin peşinde dolaşır ve yapmayacakları şeyleri söylerler.
Gerçekten onlar, şiirlerinde, yapmıyacakları şeyleri söylerler.
Ve onlar, gerçekten yapmadıklarını söylerler.
Ve hiç şüphe yok ki onlar, yapmadıkları şeyleri söylerler.
Ve onlar yapamayacakları şeyleri söylerler.
Ve gerçekten onlar, yapmayacakları şeyleri söylüyorlar.
(225-22) 6 Onlarin her vadide saskin saskin dolastiklarini ve yapmadiklarini yaptik dediklerini gormez misin?
Ve yapmadıklarını söylerler.
Ve gerçekten onlar, yapmayacakları şeyleri söylüyorlar.
ve (çoğu zaman) yapmadıklarını söyleyegeldiklerini?
Ve yapmadıkları şeyleri söylerler.
Ve gerçekten onlar, yapmayacakları şeyleri söylemektedirler.
Ve yapmadıkları şeyi söylerler.
Ve onlar yapmayacakları şeyleri söylerler.
Ve onlar, yapmayacakları şeyleri söyleyip dururlar.
Ve onlar yapmadıkları şeyleri söylerler.