مَا أَغْنَى عَنْهُم مَّا كَانُوا يُمَتَّعُونَ
Mâ agnâ anhum mâ kânû yumetteûn(yumetteûne).
| mâ agnâ an-hum | : onlara fayda vermez |
| mâ | : şey |
| kânû | : oldular |
| yumetteûne | : metalandırılırlar |
(205-206-207) Şimdi sen bana haber ver: Biz onları senelerce yaşatıb fâidelendirsek de sonra kendilerine tehdîd olunageldikleri (azâb gelib) çatıverse o yaşayıb fâidelenmiş oldukları (yıllar) kendilerini kurtarabilir mi?
O faidelenmiş oldukları şey, onları neden kurtarabilir?
O yaşatıldıkları zevkın kendilerine hiç faidesi olmıyacaktır
o yaşatıldıkları zevkin kendilerine hiç faydası olmayacaktır.
O yaşadıkları zevkin kendilerine hiçbir faydası olmayacaktır.
(205-207) Söylesene, Biz onlara yıllar yılı nimetler vermiş olsak, sonra da tehdit edildikleri şey başlarına gelse, kendilerine verilmiş olan nimetler onlara bir fayda sağlar mı?
(Dünyada) yararlandırıldıkları şeyler onlara fayda sağlamazdı.
Faydalandırıldıkları nimetler onlara hiç yarar sağlamayacaktır.
O yararlandırılıp geçindirildikleri bolluk ve refahın kendilerine bir faydası olur mu ?
(205-207) Ne dersin? Onları yıllarca yaşatsak da, sonra tehdit edildikleri o azap başlarına gelse, onca seneler yaşayıp zevklenmeleri kendilerini kurtarabilir mi?
O yaşadıkları zevkin kendilerine hiç faydası olmıyacaktır.
Eğlendirilmiş olmaları onlara bir fayda sağlamaz.
O yaşayıp geçinmeleri, onları herhangi bir sûretle kurtarabilir mi ki?
Faydalandırıldıkları nimetler onlara hiç yarar sağlamayacaktır.
Onların 'meta ile yararlandıkları' şey, kendilerini (görecekleri azabtan) bağımsız kılamaz.
(205-20) 7 Bana soylesene, Biz onlara yillar yili nimetler vermis olsak, sonra da tehdit edildikleri sey baslarina gelse, kendilerine verilmis olan nimetler onlara bir fayda saglar mi?
Vaktiyle refah içinde geçirdikleri hayat kendilerine hiçbir fayda sağlamaz.
Onların 'meta ile yararlandıkları' şey, kendilerini (görecekleri azabtan) bağımsız kılamaz.
kendilerine vaktiyle verilmiş olan fırsatın onlara ne yararı olabilir?
Nimet içinde bulunmaları onlara ne fayda sağlar?
Onların 'meta ile yararlandıkları' şey, kendilerini (görecekleri azabtan) bağımsız kılamaz.
Nasiplendikleri onca nimetler onlara ne fayda verir?
O yaşatıldıkları (zevk-u sefâ sürdükleri) şeyler, kendilerine ne yarar sağlardı?
O yararlandıkları nimetler onların hiçbir işine yaramaz.
O tattıkları nimetler kendilerine bir yarar sağlamaz.