saffat suresi 52. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182


يَقُولُ أَئِنَّكَ لَمِنْ الْمُصَدِّقِينَ

Yekûlu e inneke le minel musaddikîn(musaddikîne).


yekûlu: der, söyler
e: mı
inne-ke: muhakkak ki sen
le: elbette, gerçekten
min: dan
el musaddikîne: tasdik edenler


Hasan Basri Çantay
(Bana:) «Gerçek sen de (tekrar dirilmiye) kat'î inananlardan mısın?» derdi.

Ömer Nasuhi Bilmen
Derdi ki: «Sen de hakikaten tasdik edenlerden misin?»

Elmalılı Hamdi Yazır
Derdi: sen cidden inananlardan mısın?

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Derdi ki: «Sen gerçekten inananlardan mısın?

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Derdi ki: «Sen gerçekten inananlardan mısın?»

Diyanet İşleri (eski)
(51-53) İçlerinden biri şöyle der: 'Benim bir dostum vardı, bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi.'

Diyanet İşleri
“Sen de tekrar dirilmeyi tasdik edenlerden misin?” derdi.

Diyanet Vakfi
(52-53) Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın? Biz ölüp kemik, sonra da toprak haline geldiğimiz zaman (diriltilip) cezalanacak mıyız?

Celal Yıldırım
Bana, «cidden sen de mi inananlardansın, (söylenen şeyleri tasdîk edenlerdensin) ?

Suat Yıldırım
(51-53) Derken biri der ki: "Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı. Yanıma gelir, iğneli iğneli "Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?"

Ali Fikri Yavuz
(Bana) derdi ki, sen cidden (hesab gününe) inananlardan mısın?

İbni Kesir
Derdi ki: Sen de mi tasdik edenlerdensin?

Abdulbaki Gölpınarlı
Sen de mi derdi, gerçek sayanlardansın.

Adem Uğur
Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın?

Ali Bulaç
"Derdi ki: Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?"

Bekir Sadak
(51-53) Iclerinden biri soyle der: «Benim bir dostum vardi, bana: 'Sen de mi, olup toprak ve kemik oldugumuz zaman dirilerek ceza gorecegimizi tasdik edenlerdensin?' derdi.»

Fizilal-il Kuran
Bana «Sende mi doğrulayanlardansın?»

Gültekin Onan
"Derdi ki: Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?"

Muhammed Esed
(bana) derdi ki, 'Ne? Sen onun doğru olduğuna gerçekten inananlardan mısın,

Şaban Piriş
Bana derdi ki: -Sen gerçekten tasdik mi ediyorsun?

Tefhim-ul Kuran
«Der ki: -Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?»

Ümit Şimşek
'Derdi ki: Sen de inanıyor musun,

Süleyman Ateş
Derdi ki: "Sen doğrulayanlardan mısın?

Yaşar Nuri Öztürk
Derdi ki: "Sen gerçekten şunu tasdik edenlerden misin?"

Edip Yüksel
'Şöyle konuşurdu, 'Sen de doğruluyor musun?' '