saffat suresi 145. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182


فَنَبَذْنَاهُ بِالْعَرَاء وَهُوَ سَقِيمٌ

Fe nebeznâhu bil arâi ve huve sakîm(sakîmun).


fe: artık, sonunda
nebeznâ-hu: onu attık
bi el arâi: boş alan
ve huve: ve o
sakîmun: hasta, bitkin


Hasan Basri Çantay
İşte biz onu, kendisi de hasta olarak, açık bir yere (çıkarıb) bırakdık.

Ömer Nasuhi Bilmen
(145-146) Artık O'nu kendisi hasta olduğu halde bir açık yere atıverdik. Ve O'nun üzerine kabak nev'inden bir ağaç bitirdik.

Elmalılı Hamdi Yazır
Hemen biz onu alana attık hasta idi

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Hemen Biz onu hasta bir halde bir alana çıkardık,

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Biz onu hasta bir halde bir alana çıkardık.

Diyanet İşleri (eski)
Halsiz bir halde iken kendisini sahile çıkardık.

Diyanet İşleri
Derken biz onu hasta bir hâlde sahile attık.

Diyanet Vakfi
Halsiz bir vaziyette kendisini dışarı çıkardık.

Celal Yıldırım
Onu çıplak bir sahile attık, hasta idi.

Suat Yıldırım
Derken Biz onu ağaçsız çıplak bir sahile attık, o bitkin bir halde idi.

Ali Fikri Yavuz
Hemen onu sahile attık, hasta idi.

İbni Kesir
Rahatsız bir halde iken Biz, onu açıklık bir yere attık.

Abdulbaki Gölpınarlı
Derken onu ıssız bir yere çıkardık ve o, hastaydı da.

Adem Uğur
Halsiz bir vaziyette kendisini dışarı çıkardık.

Ali Bulaç
Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık.

Bekir Sadak
Halsiz bir halde iken kendisini sahile cikardik.

Fizilal-il Kuran
Biz de onu halsiz bir durumda ağaçsız çıplak bir yere attık.

Gültekin Onan
Sonunda o hasta bir durumdayken çıplak bir yere (sahile) attık.

Muhammed Esed
ama biz o'nu manevi çöküntü/iç huzursuzluğu içinde ıssız bir kıyıya çıkarttık,

Şaban Piriş
Ama biz onu bitkin (hasta) olduğu halde bir yere çıkardık.

Tefhim-ul Kuran
Sonunda o hasta bir durumdayken onu çıplak bir yere (sahile) attık.

Ümit Şimşek
Sonra onu hasta halde boş bir araziye attık.

Süleyman Ateş
(Ama balığın karnında bizi andı, tesbih etti, biz de) Onu hasta bir halde ağaçsız, çıplak bir yere attık.

Yaşar Nuri Öztürk
Bir süre sonra onu, çıplak araziye attık. Hastalanmıştı.

Edip Yüksel
Onu çöl gibi bir sahile attık, yorgun ve bitkin...