saffat suresi 8. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182


لَا يَسَّمَّعُونَ إِلَى الْمَلَإِ الْأَعْلَى وَيُقْذَفُونَ مِن كُلِّ جَانِبٍ

Lâ yessemmeûne ilel meleil a’lâ ve yukzefûne minkulli cânib(cânibin).


lâ yessemmeûne ilâ: kulak veremezler, dinleyemezler
el meleil a'lâ: Melei A'lâ, yüce, şerefli topluluk
ve yukzefûne: ve atılırlar
min kulli: hepsinden
cânibin: yanlar, taraflar


Hasan Basri Çantay
(8-9) Ki onlar «Mele'-i a'lâ» ya kulak verib dinleyemezler, her yandan koğularak atılırlar. Onlar için (âhiretde de) ardı arası kesilmez bir azâb vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen
Onlar en yüksek bir cemaati (sözlerine kulak vererek) dinleyemezler ve her taraftan kovulup atılırlar.

Elmalılı Hamdi Yazır
Onlar mele-i a'lâyı dinleyemezler, tard için her taraftan sıkıya tutulurlar.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
(8-9) Onlar yüce meclisi dinleyemezler. Kovulmak için her taraftan sıkıya (ateşe, mermiye) tutulurlar. Onlara ayrılmaz bir azap vardır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Onlar yüksek (melekler) topluluğunu dinleyemezler. Her taraftan kovulup atılırlar.

Diyanet İşleri (eski)
(8-9) Onlar yüce alemi asla dinleyemezler. Her yönden kovularak atılırlar. Onlara sürekli bir azap vardır.

Diyanet İşleri
(8-9) Onlar, yüce topluluğu (ileri gelen melekler topluluğunu) dinleyemezler. Kovulmaları için her taraftan taşa tutulurlar. Onlar için sürekli bir azap da vardır.

Diyanet Vakfi
Onlar, artık mele-i a'lâ'ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar.

Celal Yıldırım
Mele-i A'lâ'ya kulak verip dinleyemezler ve her yandan atılıp itilip kovulurlar.

Suat Yıldırım
Onlar Mele-i Âla’ya yükselip dinleyemezler ve her taraftan bombardımana tutulurlar.

Ali Fikri Yavuz
O şeytanlar, melekler topluluğunun kelâmını dinleyemezler, her taraftan koğulup atılırlar.

İbni Kesir
Onlar Mele-i Ala'yı dinleyemezler ve her yönden sürülerek atılırlar.

Abdulbaki Gölpınarlı
En yüce melekler topluluğunun sözlerini duyamazlar ve her yandan sürülüp kovulurlar.

Adem Uğur
Onlar, artık mele-i a'lâ'ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar.

Ali Bulaç
Ki onlar, Mele-i A'la'ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar;

Bekir Sadak
(8-9) Onlar yuce alemi asla dinleyemezler. Her yonden kovularak atilirlar. Onlara surekli bir azap vardir.

Fizilal-il Kuran
O şeytanlar, yüce alemi (Mele-i A'la'yı) dinleyemezler; her yandan kendilerine mermi gibi yıldızlar atılır.

Gültekin Onan
Ki onlar, Mele-i A'la'ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar;

Muhammed Esed
(ki) onlar, (o bilinmeyeni bilmek isteyenler,) yüce sakinler topluluğuna kulak veremesinler ve her taraftan kovulup sürülsünler,

Şaban Piriş
Onlar, yüce alemi işitemezler, her yandan kovulurlar.

Tefhim-ul Kuran
Ki onlar, Mele-i Alâ'ya kulak verip dinleyemezler ve onlar her yandan kovulur atılırlar;

Ümit Şimşek
Onlar yüce âlemleri dinleyemezler; çünkü taşlanırlar.

Süleyman Ateş
O (şeyta)nlar mele-i A'lâyı (yüce melekler topluluğunu) dinleyemezler; her yandan kendilerine (ışınlar) atılır.

Yaşar Nuri Öztürk
Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler. Ve her taraftan atışa tutulurlar;

Edip Yüksel
Yüce topluluğu dinleyemezler; her yandan atılırlar.