وَأَبْصِرْ فَسَوْفَ يُبْصِرُونَ Ve ebsir fe sevfe yubsirûn(yubsırûne). Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
saffat suresi 179. Ayet
ve ebsir : ve bak, gözle fe : artık sevfe : yakında yubsırûne : görecekler Hasan Basri Çantay
Gözetle (onları). Onlar da göreceklerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen
(177-179) Fakat onların sahasına indiği vakit artık korkutulmuş olanların sabahı ne kadar fenadır. Ve onlardan bir zamana kadar yüz çevir. Ve gör. Onlar da yakında göreceklerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır
Gör, yakında görecekler
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
gör (ne olacak akibetleri. Onlar da) yakında göreceklerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(İnecek azabı) gözetle! Yakında onlar da göreceklerdir.
Diyanet İşleri (eski)
İnecek azabı gözetle, onlar da göreceklerdir.
Diyanet İşleri
(Bekle ve) gör. Onlar da yakında görecekler.
Diyanet Vakfi
Onların halini gör, onlar da göreceklerdir.
Celal Yıldırım
(Sonlarının ne olacağını) gör, kendileri de yakında göreceklerdir.
Suat Yıldırım
Başlarına inecek azabı gözetle! Zaten kendileri de yakında gerçeği göreceklerdir.
Ali Fikri Yavuz
Gör onları, yakında (azabı) göreceklerdir.
İbni Kesir
Gözetleyiver, ilerde göreceklerdir.
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve bir bak, bir gözle, onlar da sonuçları neymiş, yakında görecekler.
Adem Uğur
Onların halini gör, onlar da göreceklerdir.
Ali Bulaç
Ve seyret; (azabı) yakında göreceklerdir.
Bekir Sadak
Inecek azabi gozetle, onlar da goreceklerdir.
Fizilal-il Kuran
Ve bekle de gör, onlar da göreceklerdir.
Gültekin Onan
Ve seyret; (azabı) yakında göreceklerdir.
Muhammed Esed
ve (onların ne olduklarını) gör; zamanla onlar (da şimdi görmediklerini) göreceklerdir.
Şaban Piriş
Ve gözle, onlar da gözleyecekler.
Tefhim-ul Kuran
Ve seyret; onlar da (azabı) yakında göreceklerdir.
Ümit Şimşek
Ve gözetleyedur. Onlar da yakında görecekler.
Süleyman Ateş
Ve (bekle de) gör, onlar da göreceklerdir.
Yaşar Nuri Öztürk
Ve gör neler olacak. Onlar da görecekler.
Edip Yüksel
Onları gözle; onlar da görecekler.