saffat suresi 51. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182


قَالَ قَائِلٌ مِّنْهُمْ إِنِّي كَانَ لِي قَرِينٌ

Kâle kâilun minhum innî kâne lî karîn(karînun).


kâle: dedi
kâilun: konuşan
min-hum: onlardan
innî: muhakkak ben, gerçekten ben
kâne: oldu, idi
: benim var
karînun: yakın olan


Hasan Basri Çantay
İçlerinden bir sözcü der ki : «Hakıykat, benim (dünyâda) bir arkadaşım vardı.

Ömer Nasuhi Bilmen
(50-51) Onların (o ehl-i cennetin) bazıları bazılarına karşı teveccüh ederek soruşturmaya başlarlar. Onlardan birisi der ki: «Benim (dünyada iken) muhakkak bir arkadaşım var idi.»

Elmalılı Hamdi Yazır
İçlerinden bir söyliyen benim der: bir karînim vardı

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
İçlerinden bir sözcü: «Benim bir arkadaşım vardı.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
İçlerinden bir sözcü der ki: «Gerçekten benim bir arkadaşım vardı.»

Diyanet İşleri (eski)
(51-53) İçlerinden biri şöyle der: 'Benim bir dostum vardı, bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi.'

Diyanet İşleri
İçlerinden biri der ki: “Benim bir arkadaşım vardı.”

Diyanet Vakfi
İçlerinden biri: «Benim, bir arkadaşım vardı» der.

Celal Yıldırım
Onlardan bir sözcü şöyle der: Doğrusu bir yakınım vardı.

Suat Yıldırım
(51-53) Derken biri der ki: "Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı. Yanıma gelir, iğneli iğneli "Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?"

Ali Fikri Yavuz
İçlerinden bir sözcü şöyle der: “- Gerçekten benim (dünyada) bir arkadaşım vardı.

İbni Kesir
İçlerinden bir sözcü der ki: Benim bir dostum vardı.

Abdulbaki Gölpınarlı
Birisi söze gelir de der ki: Bir arkadaşım vardı.

Adem Uğur
İçlerinden biri: "Benim, bir arkadaşım vardı" der.

Ali Bulaç
Bir sözcü der ki: "Benim bir yakınım vardı."

Bekir Sadak
(51-53) Iclerinden biri soyle der: «Benim bir dostum vardi, bana: 'Sen de mi, olup toprak ve kemik oldugumuz zaman dirilerek ceza gorecegimizi tasdik edenlerdensin?' derdi.»

Fizilal-il Kuran
Onlardan biri: «Benim de bir arkadaşım vardı.»

Gültekin Onan
Bir sözcü der ki: "Benim bir yakınım vardı."

Muhammed Esed
İçlerinden biri şöyle diyecek: "Bakın, benim (yeryüzünde) bir arkadaşım vardı,

Şaban Piriş
Onlardan biri: -Benim bir yakın arkadaşım vardı, der.

Tefhim-ul Kuran
Onlardan bir sözcü der ki: «Benim bir yakınım vardı.»

Ümit Şimşek
Sohbete katılanlardan biri der ki: 'Benim bir arkadaşım vardı.

Süleyman Ateş
Onlardan bir sözcü: "Benim, dedi, bir arkadaşım vardı."

Yaşar Nuri Öztürk
İçlerinden bir sözcü şöyle der: "Benim yakın bir arkadaşım vardı."

Edip Yüksel
İçlerinden biri der ki, 'Benim bir arkadaşım vardı.'