رَبِّ هَبْ لِي مِنَ الصَّالِحِينَ
Rabbi heb lî mines sâlihîn(sâlihîne).
| rabbi | : Rabbim |
| heb lî | : bana bağışla |
| min es sâlihîne | : salihlerden |
«Ey Rabbim, bana saalihlerden (bir oğul) ihsânet» (diye düâ etdi).
(100-101) «Yarabbi! Bana sâlihlerden (bir çocuk) ihsan buyur.» Biz de onu pek yumuşak tâbiatlı bir oğul ile müjdeledik.
Rabbım! bana salihînden ihsan buyur
Rabbim, bana iyilerden (bir evlat) ihsan et!»
«Ey Rabbim! Bana salihlerden (bir oğul) ihsan et!»
'Rabbim! Bana iyilerden olacak bir çocuk ver' diye yalvardı.
“Ey Rabbim! Bana salihlerden olacak bir çocuk bağışla.”
(99-100) (Oradan kurtulan İbrahim:) Ben Rabbime gidiyorum. O bana doğru yolu gösterecek. Rabbim! Bana sâlihlerden olacak bir evlat ver, dedi.
Ey Rabbim! Bana iyi-yararlı kişilerden olacak (bir evlâd) bağışla, diye duâ etti.
"Ya Rabbî, salih evlatlar lütfet bana!"
Ey Rabbim! Bana salihlerden bir çocuk ihsan buyur, (diye dua etti).
Rabbım, bana salihlerden ihsan et.
Rabbim, bana temiz kişilerden olmak şartıyla bir oğul ihsân et.
O: "Rabbim! Bana sâlihlerden olacak bir evlat ver", dedi.
"Rabbim, bana salihlerden (olan bir çocuk) armağan et."
«ORabbim! Bana iyilerden olacak bir cocuk ver» diye yalvardi.
Rabb'im bana iyilerden olacak bir çocuk ver.
"Rabbim, bana salihlerden (olan bir çocuk) armağan et."
(Ve şöyle yalvardı:) "Ey Rabbim! Bana dürüst ve erdemli (olacak bir erkek çocuk) bağışla!"
Rabb’im, bana iyilerden bir evlat bağışla.
«Rabbim, bana salihlerden (olan bir çocuk) armağan et.»
Ve 'Yâ Rabbi, bana salih bir evlât bağışla' diye dua etti.
"Rabbim, bana iyilerden (bir çocuk) lutfet!"
"Rabbim, bana barış ve iyilik sevenlerden birini lütfet!"
'Rabbim, bana erdemli birini bağışla.'