saffat suresi 161. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182


فَإِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَ

Fe innekum ve mâ ta’budûn(ta’budûne).


fe: o zaman, bundan sonra
inne-kum: muhakkak ki siz
ve mâ: ve şeyler
ta'budûne: siz tapıyorsunuz


Hasan Basri Çantay
Ne siz, ne de tapmakda olduklarınız,

Ömer Nasuhi Bilmen
(161-162) Artık şüphe yok ki, siz ve ibadet ettiğiniz şeyler O'na karşı (kimseyi) fitneye düşürücüler değilsinizdir.

Elmalılı Hamdi Yazır
Çünkü siz ve taptıklarınız

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Çünkü siz ve taptıklarınız,

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(161-163) Çünkü siz ve taptıklarınız, kendiliğinden cehenneme saldıran kimseden başkasını, Allah'a karşı kandırıp, saptıramazsınız.

Diyanet İşleri (eski)
(161-163) Sizler ve taptığınız şeyler, cehenneme girecek kimseden başkasını Allah'a karşı azdırıcı değilsiniz.

Diyanet İşleri
(161-163) (Ey müşrikler!) Ne siz ve ne de taptıklarınız, cehenneme gireceklerden başkasını kandırıp Allah’ın yolundan saptırabilirsiniz.

Diyanet Vakfi
(161-163) Sizler ve taptığınız şeyler! Hiçbiriniz, cehenneme girecek kimseden başkasını Allah'a karşı azdırıp saptıramazsınız.

Celal Yıldırım
(161-162-163) Çünkü siz ve taptıklarınız, Cehennem'e girecek olanlar dışında, Allah'a karşı kimseyi azdıracak, baştan çıkartacak değilsiniz.

Suat Yıldırım
(161-163) "Ey müşrikler! Ne siz, ne de sizin Allah’tan başka ibadet ettikleriniz, -ille de cehenneme girmek isteyen kimseler hariç- Allah’a yönelmek isteyen herhangi bir kulu yoldan çıkaracak bir kuvvete sahip değilsiniz."

Ali Fikri Yavuz
(Ey Mekke’liler), siz ve Allah’dan başka taptıklarınız,

İbni Kesir
Muhakkak ki sizler ve taptıklarınız,

Abdulbaki Gölpınarlı
Gerçekten de ne siz, ne de kulluk ettikleriniz.

Adem Uğur
Sizler ve taptığınız şeyler!

Ali Bulaç
Artık siz de, tapmakta olduklarınız da.

Bekir Sadak
(161-16) 3 Sizler ve taptiginiz seyler, cehenneme girecek kimseden baskasini Allah'a karsi azdirici degilsiniz.

Fizilal-il Kuran
Ey inkârcılar! Ne siz ne de taptıklarınız.

Gültekin Onan
Artık siz de, tapmakta olduklarınız da.

Muhammed Esed
çünkü ne siz (Allah'a iftirada bulunan)lar, ne de sizin taptıklarınız,

Şaban Piriş
Siz ve kulluk ettikleriniz.

Tefhim-ul Kuran
Artık siz de, tapmakta olduklarınız da,

Ümit Şimşek
Siz de, taptıklarınız da,

Süleyman Ateş
(Ey inkârcılar) Ne siz, ne de taptıklarınız,

Yaşar Nuri Öztürk
Siz ve kulluk ettiğiniz şeyler,

Edip Yüksel
Siz ve tapmakta olduklarınız,