فَهُمْ عَلَى آثَارِهِمْ يُهْرَعُونَ
Fe hum alâ âsârihim yuhreûn(yuhreûne).
| fe | : o zaman |
| hum | : onlar |
| alâ | : üzerinde |
| âsâri-him | : onların izleri |
| yuhreûne | : koşuyorlar |
Kendileri de onların izleri üzerinde (birbirini itib) koşduruluyorlardı.
(69-71) Muhakkak ki, onlar atalarını sapık kimseler buldular. İmdi onlar, atalarının izleri üzerine koşturuluyorlar. Andolsun ki, onlardan evvelkilerin ekserisi de sapıtmış idi.
Şimdi de onların izlerince koşturuyorlar
Şimdi de onların izlerince koşturuyorlar.
Şimdi de kendileri onların izlerinde koşturuyorlar.
Öyleyken yine de onların izlerinden kovalanırcasına koşturuyorlardı.
Kendileri de onların izinden koşa koşa gitmektedirler.
(69-70) Kuşkusuz onlar atalarını dalâlette buldular da peşlerinden koşup gittiler.
Onların izleri üzerinde koşturup durdular.
Bunlar da onların izlerinde koşmaya can atıyorlar.
Kendileri de onların (sapık) izleri üzerinde koşturuluyorlardı.
Yine de onların izlerinde koşturuluyorlardı.
Onlar da, koşa koşa onların izlerini izlemişlerdi.
Şimdi de kendileri onların peşlerinden koşturuyorlar.
Kendileri de onları izleri üzerinde koşturup duruyorlardı.
Oyleyken yine de onlarin izlerinden kovalanircasina kosturuyorlardi.
Öyle iken yine de düşünmeden atalarının peşinden koşuyorlardı.
Kendileri de onların izleri üzerinde koşturup duruyorlardı.
ve (şimdi) atalarının izinden gitmeye can atıyorlar!
Onların izinde koşturmuşlardı.
Kendileri de onların izleri üzerinde koşturup duruyorlardı.
Yine de izlerinde koşup duruyorlar.
Kendileri de onların izlerinde koşturuyorlar.
Kendileri de hâlâ onların eserleri ardınca koşturuyorlar.
Ve onların izlerini körükörüne izliyorlardı.