saffat suresi 47. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182


لَا فِيهَا غَوْلٌ وَلَا هُمْ عَنْهَا يُنزَفُونَ

Lâ fîhâ gavlun ve lâ hum anhâ yunzefûn(yunzefûne).


: yok
fîhâ: onun içinde
gavlun: aklı bozan, aklı gideren
ve lâ hum: ve onlar olmaz
an-hâ: ondan
yunzefûne: sarhoş olurlar


Hasan Basri Çantay
Orada bir humar (baş ağrısı) da yok, onların bundan bîhuş olacakları da yok.

Ömer Nasuhi Bilmen
(47-49) Kendisinde ne bir gâile vardır ve ne de onlar ondan sarhoş olacaklardır. Ve onların yanlarında irice gözlü, nazarlarını (kendilerine) tahsis etmiş zevceler de vardır. Sanki onlar, kapalı yumurtalardır.

Elmalılı Hamdi Yazır
Onda ne bir gaile vardır, ne de başlarına vurur

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Onda ne bir zarar vardır ne de başlarına vurur.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Onda ne bir zararlı sonuç vardır, ne de sarhoşluk verir.

Diyanet İşleri (eski)
(45-47) Baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur.

Diyanet İşleri
Onda baş döndürme özelliği yoktur. Onlar, onu içmekle sarhoş da olmazlar.

Diyanet Vakfi
O içkide ne sersemletme vardır ne de onunla sarhoş olurlar.

Celal Yıldırım
İçinde tiksindirici hiçbir şey yoktur ve onlar bundan sarhoş da olmazlar, kendilerinden de geçmezler.

Suat Yıldırım
(43-47) Naim cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde otururlar. Kaynağından taze doldurulmuş, berrak mı berrak, içenlere pek hoş gelen, içinde zararlı ve sersemletici şey olmayan, sarhoş da etmeyen içecekler, dolu dolu kadehlerle etraflarında fır dönen hizmetçiler tarafından ikram edilir.

Ali Fikri Yavuz
Onu içmekte bir gaile yok ve onlar, ondan sarhoş da olmazlar.

İbni Kesir
Başağrısı yoktur onda ve sarhoş da etmez.

Abdulbaki Gölpınarlı
Orada ne bir sersemlik var, ne de sarhoş olurlar.

Adem Uğur
O içkide ne sersemletme vardır ne de onunla sarhoş olurlar.

Ali Bulaç
Onda ne bir gaile vardır, ne de kendilerinden geçip, akılları çelinir.

Bekir Sadak
(45-47) Basagrisi vermeyen, sarhos etmeyen, icenlere zevk bahseden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmus kadehler sunulur.

Fizilal-il Kuran
O içkide ne sersemletme var, ne de onunla sarhoş olurlar.

Gültekin Onan
Onda ne bir gaile vardır, ne de kendilerinden geçip, akılları çelinir.

Muhammed Esed
çarpmayan ve sarhoşluk vermeyen.

Şaban Piriş
O, ne baş ağrısı verir, ne de ondan sarhoş olurlar.

Tefhim-ul Kuran
Onda ne bir gaile vardır, ne de kendilerinden geçip, akılları çelinir.

Ümit Şimşek
Ne rahatsızlık verir, ne sarhoş eder.

Süleyman Ateş
Onda ne sersemletme var, ne onunla sarhoş olurlar.

Yaşar Nuri Öztürk
Sersemletme/başağrısı yok onda. Sarhoş da olmazlar ondan.

Edip Yüksel
Onda ne başağrısı ne de sarhoşluk vardır.