saffat suresi 58. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182


أَفَمَا نَحْنُ بِمَيِّتِينَ

E fe mâ nahnu bi meyyitîn(meyyitîne).


e fe: artık, öyle mi
mâ nahnu: biz değiliz
bi meyyitîne: ölüler


Hasan Basri Çantay
(58-59) «(Bak), biz ilk ölümümüzden başka bir daha ölmeyecek, biz azaba da uğratılmayacak değil miymişiz?»

Ömer Nasuhi Bilmen
(O cennetteki zât diyecektir ki) «Değil mi biz (artık) ölüler olmayacağız?»

Elmalılı Hamdi Yazır
Nasılmış bak? Biz ölecek değiliz

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
(58-59) Nasılmış bak? Biz ilk ölümümüzden başka ölecek değiliz ve biz azaba uğrayacak da değiliz.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(58-59) «Nasılmış bak. Biz ilk ölümümüzden başka bir daha ölmeyecek miymişiz? Biz azaba uğratılmayacak mıymışız?»

Diyanet İşleri (eski)
(58-59) 'Birinci ölümden sonra bir daha ölmeyeceğiz değil mi? Azap da görmeyeceğiz ha?'

Diyanet İşleri
(58-59) “Nasıl, ilk ölümümüzden başka ölmeyecek miymişiz? Bize azap edilmeyecek miymiş?”

Diyanet Vakfi
(58-61) Birinci ölümümüz hariç, bir daha biz ölmeyecek ve bir daha azap görmeyecek değil miyiz? Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur. Çalışanlar, böylesi bir kurtuluş için çalışsın.

Celal Yıldırım
(58-59) (Onlar artık o gün) biz birinci ölümümüzden başka bir daha ölmeyeceğiz ve biz azaba da uğratılmayacağız değil mi ? (Derler.)

Suat Yıldırım
(58-61) Sonra cennetteki arkadaşlarına dönerek: "O ilk ölümümüzden sonra artık bize burada ölüm olmayacak değil mi, o azap bize hiç ulaşmayacak değil mi? Ne güzel! Şükürler olsun! İşte kurtuluş, işte büyük başarı diye buna derler. Çalışanlar, asıl, böyle bir başarı elde etmek için çalışsınlar!"

Ali Fikri Yavuz
(İşte bak), biz dünyadaki ilk ölümümüzden başka bir daha ölecek değiliz;

İbni Kesir
Biz, bir daha ölmeyeceğiz değil mi?

Abdulbaki Gölpınarlı
Biz artık ölmeyecek değil miyiz?

Adem Uğur
Birinci ölümümüz hariç, bir daha biz ölmeyecek miyiz?

Ali Bulaç
"Nasıl, biz ölecek olanlar değil miymişiz?"

Bekir Sadak
(58-59) «irinci olumden sonra bir daha olmeyecegiz degil mi? Azap da gormeyecegiz.»

Fizilal-il Kuran
«Biz bir daha ölmeyecek miyiz?» der.

Gültekin Onan
"Nasıl, biz ölecek olanlar değil miymişiz?"

Muhammed Esed
Ama sonra, (ey cennetteki arkadaşlarım,) biz gerçekten (bir daha) ölmeyeceğiz,

Şaban Piriş
Şimdi, artık biz ölmeyeceğiz, değil mi?

Tefhim-ul Kuran
«Nasıl, biz ölecek olanlar değil miymişiz?»

Ümit Şimşek
'Artık ölmeyeceğiz, değil mi?

Süleyman Ateş
"Biz bir daha ölmeyecek miyiz" der.

Yaşar Nuri Öztürk
"Peki, biz artık ölmeyecek miyiz?"

Edip Yüksel
'(Sana göre), biz öldüğümüzde,'