saffat suresi 15. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182


وَقَالُوا إِنْ هَذَا إِلَّا سِحْرٌ مُّبِينٌ

Ve kâlû in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun).


ve kâlû: ve dediler
in hâzâ illâ: bu sadece
sihrun: bir büyü, sihir
mubînun: apaçık


Hasan Basri Çantay
(Nitekim) «Bu, dediler, apaçık bir sihirden başkası değildir».

Ömer Nasuhi Bilmen
(15-17) Ve dediler ki: «Bu, bir apaçık büyüden başka bir şey değildir. Ya bizler öldüğümüz ve bir toprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, bizler mi muhakkak yeniden diriltilmiş olacağız? Yoksa bizim evvelki babalarımız da mı (öyle) diriltilecekler?

Elmalılı Hamdi Yazır
Ve, bu, diyorlar başka bir şey değil, apaçık bir sihir

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ve diyorlar ki: «Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Ve diyorlar ki: «Bu apaçık büyüden başka bir şey değildir.»

Diyanet İşleri (eski)
(15-17) 'Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?' derler.

Diyanet İşleri
(Dediler ki:) “Bu bir büyüden başka bir şey değildir.”

Diyanet Vakfi
Bu ancak açık bir büyüdür, derler.

Celal Yıldırım
Ve derler ki, bu açık bir sihirden başkası değildir.

Suat Yıldırım
(14-17) Gerçeği gösteren bir delil veya bir mûcize görseler, başkalarını da onunla alay etmeye çağırır ve "Bu, derler, besbelli bir sihir! Demek biz öldükten, hem de çürümüş kemik ve toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilecek mişiz! Gelmiş geçmiş babalarımız ve dedelerimiz de mi dirilecekler!"

Ali Fikri Yavuz
Ve: “-Bu, ancak apaçık bir sihirdir.” dediler.

İbni Kesir
Ve derler ki: Bu, ancak apaçık bir büyüdür.

Abdulbaki Gölpınarlı
Ve derler ki: Bu, ancak apaçık bir büyüden başka bir şey değil.

Adem Uğur
Bu ancak açık bir büyüdür, derler.

Ali Bulaç
"Bu, açıkca bir büyüden başkası değildir" dediler.

Bekir Sadak
(15-17) «Bu apacik bir sihirdir; oldugumuz, toprak ve kemik oldugumuz zaman, onceki babalarimiz yahut biz mi dirilecegiz?» derler.

Fizilal-il Kuran
«Bu apaçık büyüdür» derler.

Gültekin Onan
"Bu, açıkca bir büyüden başkası değildir" dediler.

Muhammed Esed
ve "Bu, bir (beşerin) büyülü sözlerinden başka bir şey değildir!" derler,

Şaban Piriş
-Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değil! diyorlar.

Tefhim-ul Kuran
«Bu, açıkça bir büyüden başkası değildir» dediler.

Ümit Şimşek
Diyorlar ki: 'Bu düpedüz büyüdür.

Süleyman Ateş
"Bu apaçık bir büyüden başka bir şey değildir." diyorlar.

Yaşar Nuri Öztürk
Şöyle dediler: "Bu, apaçık bir büyüden başka şey değildir."

Edip Yüksel
Derler, 'Bu, apaçık bir büyüden başka bir şey değildir.'