وَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتَّى حِينٍ
Ve tevelle anhum hattâ hîn(hînin).
| ve tevelle | : ve yüz çevir |
| an-hum | : onlardan |
| hattâ | : oluncaya kadar |
| hînin | : (belirli) bir süre |
Sen (Habîbim) bir zamana kadar onlardan yüz çevir.
(177-179) Fakat onların sahasına indiği vakit artık korkutulmuş olanların sabahı ne kadar fenadır. Ve onlardan bir zamana kadar yüz çevir. Ve gör. Onlar da yakında göreceklerdir.
Yine sen yüz çevir de onlardan bir zamana kadar
Yine sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir;
Yine sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Ey Muhammed! Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Sen bir zamana kadar onlara aldırma.
Ve sen bir süre onlardan yüzçevir.
Artık sen bir süre onlardan uzak dur.
Yine sen (Ey Rasûlüm), bir zamana kadar onlardan yüz çevir.
Sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Ve yüz çevir onlardan bir zamana dek.
Sen bir zamana kadar onlara aldırma.
Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Bir sureye kadar onlardan yuz cevir.
Bir süreye kadar onları kendi hallerine bırak.
Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Bu sebeple onlardan bir süre uzak dur,
Bir süreye kadar onlardan uzaklaş.
Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Sen bir süre için onları kendi haline bırak.
Bir süreye kadar onları kendi hallerine bırak.
Yüz çevir onlardan belli bir vakte kadar!
Bir süreye kadar onlara aldırış etme.