saffat suresi 170. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118 . 119 . 120 . 121 . 122 . 123 . 124 . 125 . 126 . 127 . 128 . 129 . 130 . 131 . 132 . 133 . 134 . 135 . 136 . 137 . 138 . 139 . 140 . 141 . 142 . 143 . 144 . 145 . 146 . 147 . 148 . 149 . 150 . 151 . 152 . 153 . 154 . 155 . 156 . 157 . 158 . 159 . 160 . 161 . 162 . 163 . 164 . 165 . 166 . 167 . 168 . 169 . 170 . 171 . 172 . 173 . 174 . 175 . 176 . 177 . 178 . 179 . 180 . 181 . 182


فَكَفَرُوا بِهِ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ

Fe keferû bih(bihî), fe sevfe ya’lemûn(ya’lemûne).


fe: o zaman, buna rağmen
keferû: inkâr ettiler
bi-hi: onu
fe: fakat
sevfe: yakında
ya'lemûne: bilecekler


Hasan Basri Çantay
Şimdi ise ona (inanmayıb) kâfir oldular, ileride (küfürlerinin akıbetini) bileceklerdir ya.

Ömer Nasuhi Bilmen
(170-171) Fakat şimdi O'nu inkar ettiler. Artık ileride bileceklerdir. Celâlim hakkı için (peygamber) gönderilmiş kullarım için Bizim bir sözümüz geçmiştir.

Elmalılı Hamdi Yazır
Fakat şimdi ona küfrettiler, artık ileride bilecekler

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Fakat şimdi O'nu inkar ettiler, artık ileride bilecekler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Fakat şimdi onu inkâr ettiler. Ama ilerde bileceklerdir.

Diyanet İşleri (eski)
Böyleyken O'nu inkar ettiler. Ama bileceklerdir.

Diyanet İşleri
Fakat (kitap gelince) onu inkâr ettiler. Yakında (sonlarının ne olacağını) bilecekler.

Diyanet Vakfi
İşte şimdi onu inkâr ettiler. Ama ileride bileceklerdir!

Celal Yıldırım
(Kitap indirilince) onu red ve inkâr ettiler. İleride (bu dönekliğin sonunun nereye varacağını) bileceklerdir.

Suat Yıldırım
Ama şimdi onu red ve inkâr ettiler fakat yakında öğrenirler!

Ali Fikri Yavuz
Fakat şimdi onu, (Peygamber’i ve Kur’an’ı) inkâr ettiler. Artık ileride (başlarına gelecek azabı) bileceklerdir.

İbni Kesir
Sonunda O'na küfrettiler, ama ilerde bileceklerdir.

Abdulbaki Gölpınarlı
Derken kitap geldi de inanmadılar ona, yakında ne olacaklarını bilecekler.

Adem Uğur
İşte şimdi onu inkâr ettiler. Ama ileride bileceklerdir!

Ali Bulaç
Fakat (kitap gelince) onu tanımayıp küfrettiler; yakında bileceklerdir.

Bekir Sadak
Boyleyken O'nu inkar ettiler. Ama bileceklerdir.

Fizilal-il Kuran
Ancak o uyarıyı inkâr ettiler, yakında inkârlarının sonucunu bileceklerdir.

Gültekin Onan
Fakat (kitap gelince) ona küfrettiler; yakında bileceklerdir.

Muhammed Esed
Ama (işte bu ilahi kelam önlerine konulduğu halde,) onu kabul etmeye yanaşmıyorlar! Ama zamanla (reddettikleri şeyin ne olduğunu) öğreneceklerdir:

Şaban Piriş
Şimdi ise O’nu inkar ettiler. Ama bilecek onlar.

Tefhim-ul Kuran
Fakat (kitap gelince) onu tanımayıp küfrettiler; yakında bileceklerdir.

Ümit Şimşek
Oysa onlar o kitabı inkâr ettiler! Yakında görecekler.

Süleyman Ateş
Ama o uyarıyı inkâr ettiler, yakında (inkâr etmelerinin sonunun nasıl olacağını) bileceklerdir.

Yaşar Nuri Öztürk
Fakat ardından onu inkâr ettiler. Yakında bilecekler.

Edip Yüksel
Böylece onu inkar ettiler; ileride bilecekler.