فَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتَّى حِينٍ
Fe tevelle anhum hattâ hîn(hînin).
| fe | : öyleyse, o zaman, artık |
| tevelle | : yüz çevir |
| an-hum | : onlardan |
| hattâ | : oluncaya kadar |
| hînin | : (belirli) bir süre |
Onun için (Habîbim) sen bir zamana kadar onlardan yüz çevir,
(174-176) Artık sen, onlardan (O muhaliflerden) bir zamana kadar yüz çevir. Ve onlara bak! Elbette ki, yakında göreceklerdir. Ya Bizim azabımızı mı alelacele istiyorlar?
Onun için yüz çevir de onlardan bir zamana kadar
Onun için bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Onun için sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Bir süreye kadar onlara aldırış etme.
O hâlde, bir süreye kadar onlardan yüz çevir
Onun için sen bir süreye kadar onlara aldırma.
Artık sen onlardan bir süreye kadar yüzçevir.
Artık bir süre sen onlardan uzak dur!
Onun için bir zamana kadar o kâfirlerden yüz çevir (Rasûlüm).
Sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Artık yüz çevir onlardan bir zamana dek.
Onun için sen bir süreye kadar onlara aldırma.
Öyleyse sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Bir sureye kadar onlara aldiris etme.
Ey Muhammed! Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Öyleyse sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Bu sebeple, o (hakikati inkar ede)nlerden bir süre uzak dur
Öyleyse bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Öyleyse sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.
Şimdi sen bir süre için onları kendi haline bırak.
Bir süreye kadar onlardan dön (onların sözlerine aldırış etme).
Bir vakte kadar onlardan yüz çevir!
Öyleyse bir süre için onlara aldırış etme.