وَجَاء أَهْلُ الْمَدِينَةِ يَسْتَبْشِرُونَ
Ve câe ehlul medîneti yestebşirûn(yestebşirûne).
| ve câe | : ve geldi |
| ehlu el medîneti | : şehir halkı |
| yestebşirûne | : birbirini müjdeliyorlar |
Şehir halkı sevine sevine (müsâfirlerin yanına) geldi.
(67-69) Ve şehir ahalisi birbirini müjdeliyerek geldiler. (Hazret-i Lût) Dedi ki: «Şüphe yok, onlar benim misafirlerimdir. Artık beni rüsvay etmeyin. Ve Allah'tan korkun ve beni utandırmayın.»
Şehir ahalisi de haber alıb keyf içinde gelmişlerdi
Şehir halkı da haber alıp keyifle gelmişlerdi.
Şehir halkı, insan şeklindeki güzel yüzlü melekleri görünce, onlara iğrenç işlerini yapabileceklerini düşünüp sevinerek geldiler.
Şehir halkı, sevinerek geldiler.
Şehir halkı sevinerek geldiler.
Şehir halkı, birbirlerini kutlayarak, (meleklerin yanına) geldiler.
(Memleketlerine yabancı kimselerin geldiğini haber alan) şehir halkı birbirine müjde vererek (Lût'a) geldiler.
Şehir halkı da misafirlerin geldiğini duyup eğlenmek için gelmişlerdi.
(Sedum) şehri halkı, (güzelliklerini haber aldıkları elçilerin ırzına tecavüz hırsı ile) sevinerek yanlarına geldi.
Şehir halkı sevinerek geldiler.
Şehir halkı, birbirlerini müjdeleyerek misâfirlerin yanına geldi.
Şehir halkı, birbirlerini kutlayarak, (meleklerin yanına) geldiIer.
Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi.
sehir halki, sevinerek geldiler.
Şehir halkı sevinç içinde Lût'un evine geldi.
Şehir ehli birbirlerine müjdeler vererek geldi.
Bu arada, şehir halkı sevinerek (Lut'a) geldiler.
Şehir halkı sevinçle geldi.
Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi.
Derken şehir halkı sevinç içinde geldi.
(Lût kavminin oturduğu Sodom) Kent(inin) halkı, (Lût'un genç konuklarını duyup) sevinerek geldiler.
Şehir halkı, elçileri duymanın sevinci içinde geldi.
Kent halkı neşe içinde geldiler.