وَإِنَّهَا لَبِسَبِيلٍ مُّقيمٍ Ve innehâ le bi sebîlin mukîm(mukîmîn).Sureler Anasayfası
Sadakat.Net- Kırık Manalı ve Karşılaştırmalı Meal
hicr suresi 76. Ayet
ve inne-hâ : ve çünkü o, muhakkak ki o le : gerçekten bi sebîlin : yol üzerinde mukîmîn : durmakta olan, ikâme olunmuş olan, duran (hâlâ duruyor) Hasan Basri Çantay
O (şehrin haraabeleri) hakıykat (herkesin göreceği, Kureyşin işlediği) bir yol üstünde (haalâ) durucudur.
Ömer Nasuhi Bilmen
(76-77) Ve şüphe yok ki, o bir sabit yoldur. Muhakkak ki, bunda mü'minler için elbette bir ibret vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır
Hem o harabe yol üstünde duruyor
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Ve o harabe yol üstünde duruyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Hem o Lût kavminin bulunduğu şehir harabesi bir yol üzerinde bulunmaktadır.
Diyanet İşleri (eski)
O şehrin kalıntıları işlek yollar üzerinde hala durmaktadır.
Diyanet İşleri
O şehrin kalıntıları hâlâ mevcut olan bir yol üstünde duruyor.
Diyanet Vakfi
Onlar hâla gözler önünde duran bir yol üzerindedirler.
Celal Yıldırım
Ve şehrin kalıntısı, öteden beri işlek olan yol üzerinde duruyor.
Suat Yıldırım
Hem o şehir harabesi uğrak bir yol üzerindedir.
Ali Fikri Yavuz
Hem o Lût kavminin bulunduğu şehir harabesi, (Kureyş kâfirlerinin de ibret alabileceği uğrak) bir yol üzerinde bulunmaktadır.
İbni Kesir
O yerler, işlek yollar üzerinde hala durmaktadır.
Abdulbaki Gölpınarlı
Ve şüphe yok ki o şehir, hâlâ herkesin yol uğrağı olan bir yerde.
Adem Uğur
Onlar hâla gözler önünde duran bir yol üzerindedirler.
Ali Bulaç
O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hâlâ) durmaktadır.
Bekir Sadak
O sehrin kalintilari islek yollar uzerinde hala durmaktadir.
Fizilal-il Kuran
Bu beldenin yıkıntıları halâ işlek olan bir yol üzerindedir.
Gültekin Onan
O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hala) durmaktadır.
Muhammed Esed
Çünkü, gerçekten de (sözü geçen) bu (şehirler) bugün hala yerinde durmakta olan bir yol üzerindeydiler.
Şaban Piriş
Orası işlek bir yol üstündedir.
Tefhim-ul Kuran
O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hâlâ) durmaktadır.
Ümit Şimşek
O beldenin izleri, hâlâ yol üzerindedir.
Süleyman Ateş
Ve o (kent, herkesin gelip geçtiği) bir yol üzerinde durmaktadır.
Yaşar Nuri Öztürk
O kentin izleri/işaretleri, hâlâ işleyen bir yol üzerindedir.
Edip Yüksel
Ve o (yıkıntı kent), yol üzerinde durmaktadır.