hicr suresi 63. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99


قَالُواْ بَلْ جِئْنَاكَ بِمَا كَانُواْ فِيهِ يَمْتَرُونَ

Kâlû bel ci’nâke bi mâ kânû fîhi yemterûn(yemterûne).


kâlû: dediler
bel: hayır, bilâkis
ci'nâ-ke: sana getirdik, geldik
bi mâ: şey ile
kânû: oldular
fî-hi: onun hakkında
yemterûne: şüphe ediyorlar


Hasan Basri Çantay
Onlar da: «Hayır, dediler, biz sana onların, hakkında şek etmekde oldukları şey'i (azabı) getirdik».

Ömer Nasuhi Bilmen
(63-64) (Onlar da) Dediler ki: «Hayır,biz sana onların kendisinde şüphe eder oldukları şey ile geldik. Ve sana hak ile geldik ve şüphe yok ki, biz elbette sâdıklardanız.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Yok dediler biz sana onların şekkedip durduklarını getirdik

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Onlar: «Hayır, biz sana onların şüphe edip durduklarını getirdik.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Elçiler dediler ki: «Bilakis biz sana onların şüphe ettiği azabı getirdik.»

Diyanet İşleri (eski)
(63-65) 'Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz. Artık, geceleyin bir ara, aileni yola çıkar, sen de arkalarından git; hiçbiriniz arkaya bakmasın; emrolunduğunuz yere doğru yürüyün' dediler.

Diyanet İşleri
Dediler ki: “Evet, fakat biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik.”

Diyanet Vakfi
Dediler ki: «Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik.

Celal Yıldırım
Onlar da, «kavmin, hakkında şüphe edip durdukları şeyi (gelecek azabı) sana getirdik.

Suat Yıldırım
(63-65) "Yok" dediler, "Biz sana, onların şüphe ettikleri cezayı getirdik ve sana emr-i Hak ile geldik, emin ol biz sadık kimseleriz. Hemen gecenin sonunda aileni yola çıkar, sen de arkalarından git, içinizden hiç kimse dönüp ardına bakmasın, size emredilen yere geçin gidin."

Ali Fikri Yavuz
Elçiler dediler ki: “- Yok, biz sana kavminin şüphe edip durdukları azabı getirdik.

İbni Kesir
Onlar da: Biz, sana sadece onların şüphe edip durdukları azabı getirdik.

Abdulbaki Gölpınarlı
Onlar, biz dediler, onların şüphe ettikleri şeyi getirdik.

Adem Uğur
Dediler ki: "Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik.

Ali Bulaç
"Hayır" dediler. "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."

Bekir Sadak
(63-65) «Biz sana sadece suphe edip durduklari azabi getirdik. Sana gercekle geldik. suphesiz biz dogru soyleyenleriz. Artik, geceleyin bir ara, aileni yola cikar, sen de arkalarindan git; hic biriniz arkaya bakmasin; emrolundugunuz yere dogru yuruyun» dediler.

Fizilal-il Kuran
Onlar dediler ki; «Biz sana soydaşlarının kuşku ile karşıladıkları ilahi azabı haber vermeye geldik.»

Gültekin Onan
"Hayır" dediler. "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."

Muhammed Esed
Onlar da: "Evet, fakat biz sana, (kötülükten yana olanların) şüphe edip durdukları şey(i duyurmak) için geldik" diye cevap verdiler,

Şaban Piriş
-Biz sana hakkında şüphe ettiklerini (azabı) getirdik.

Tefhim-ul Kuran
«Hayır» dediler, «Biz sana onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik.»

Ümit Şimşek
Dediler ki: 'Biz sana onların şüpheyle karşıladığı ceza ile geldik.

Süleyman Ateş
Dediler ki: "Doğrusu, biz onların, hakkında şüphe ettikleri((tanrı azâbı)nı sana getirdik,"

Yaşar Nuri Öztürk
Dediler: "Gerçek şu ki biz, günahkârların, hakkında kuşku edip durdukları şeyi sana getirdik."

Edip Yüksel
Dediler ki: ' Onların kuşkulandıkları şeyi sana getirdik.'