وَإِنَّ عَلَيْكَ اللَّعْنَةَ إِلَى يَوْمِ الدِّينِ
Ve inne aleykel lâ’nete ilâ yevmid dîn(dîni).
| ve inne | : ve muhakkak |
| aleyke el lâ'nete | : lânet senin üzerinedir |
| ilâ yevmi ed dîni | : dîn gününe (karşılıkların, ceza veya mükâfatın verildiği güne) kadar |
«Hiç şübhesiz ceza gününe kadar lâ'net senin tependedir».
(35-36) «Ve şüphe yok ki, Kıyamet gününe kadar lânet senin üzerinedir.» (Şeytan da) Dedi ki: «Yarabbi! Öyle ise kabirlerinden kaldırılacakları güne kadar bana mühlet ver.»
Ve bu lâ'net ceza gününe kadar üzerindedir
Ve bu lanet ceza gününe kadar üzerindedir.» dedi.
«Kıyamet gününe kadar lanet senin üzerindedir.»
(34-35) 'Öyleyse defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. Doğrusu hesap gününe kadar lanet sanadır' dedi.
(34-35) Allah, “Öyleyse çık oradan, çünkü sen kovuldun. Şüphesiz hesap gününe kadar lânet senin üzerinedir” dedi.
Muhakkak ki kıyamet gününe kadar lânet senin üzerine olacaktır!
Ve doğrusu hesap-cezâ gününe kadar elbette lanet senin üzerindedir,» dedi.
(34-35) Allah şöyle buyurdu: "O halde, defol buradan! Çünkü sen kovuldun ve bu lânet, hesap gününe kadar senin üzerinde devam edecektir."
Şüphe yok ki, lânet, kıyamet gününe kadar senin üzerindedir.”
Muhakkak ki ceza gününe kadar la'net sanadır.
Ve gerçekten de din gününe dek lânet sana.
Muhakkak ki kıyamet gününe kadar lânet senin üzerine olacaktır!
"Ve şüphesiz, din gününe kadar lanet senin üzerinedir."
(34-35) «leyse defol oradan, sen artik kovulmus birisin. Dogrusu hesap gunune kadar lanet sanadir» dedi.
Hesaplaşma gününe kadar sürekli olarak lânetim üzerinedir.
"Ve şüphesiz, din gününe kadar lanet senin üzerinedir."
Ve bil ki, Hesap Günü'ne kadar lanet(im) peşinde olacak!"
Hesap gününe kadar lanet sana!
«Ve şüphesiz, din gününe kadar lanet senin üzerinedir.»
'Hesap gününe kadar bu lânet senin üzerinde kalacaktır.'
"Tâ cezâ gününe kadar üzerine lâ'net edilecektir!"
"Din gününe kadar üzerinde lanet var."
'Yargı gününe kadar laneti hakkettin,' dedi.