فَأَمَّا إِن كَانَ مِنَ الْمُقَرَّبِينَ
Fe emmâ in kâne minel mukarrebîne(mukarrebîne).
| fe emmâ | : fakat, amma, lâkin |
| in kâne | : eğer oldu ise |
| min el mukarrebîne | : mukarrebin olanlardan, yakın kılınanlardan |
Şimdi, (ölene gelince) eğer o, mukarreblerden ise,
Artık (o ölen) eğer mukarreblerden oldu ise,
Amma o mukarrebînden ise
Ama o (can çekişen kişi) Allah'a yakın olanlardan ise,
Fakat ölen kişiye gelince, eğer o rahmete yaklaştırılanlardan ise,
(88-89) Eğer ölen o kişi, gözdelerden ise, rahatlık, hoşluk ve nimet cenneti onundur.
(88-89) Fakat (ölen kişi) Allah’a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
Fakat (ölen kişi Allah'a) yakın olanlardan ise,
(88-89) Fakat o (ölmek üzere olan kimse Allah'a) yakınlık sağlayanlardan ise, rahatlık, huzur, neş'e ve Nîmet Cenneti onundur.
(88-89) Ama eğer ölen kimse Allah’a yakın olanlardan ise, onun için rahatlık, güzel nasip ve naîm cenneti var.
Amma ölü, hayırda ileri geçenlerden (Mukarrebûn’dan) ise,
Eğer o kişi gözdelerden ise;
Artık o kişi yakınlaştırılanlardansa.
Fakat (ölen kişi Allah'a) yakın olanlardan ise,
Eğer o (ölecek kişi), yakın kılınan (mukarreb olan)lardan ise,
(88-89) Eger olen o kisi, gozdelerden ise, rahatlik, hosluk ve nimet cenneti onundur.
Eğer ölmek üzere olan kişi Allah'a yakın olanlardan ise;
Eğer o (ölecek kişi), yakın kılınan (mukarreb olan)lardan ise,
(Hepiniz ölümü tadacaksınız.) Eğer bir kimse Allah'a yaklaşanlardan olursa,
Eğer o, gözde kimselerden ise...
Eğer o (ölecek kişi), yakın kılınan (mukarreb olan)lardan ise,
Fakat o Allah katında yakınlık sahibi olanlardan ise,
(O can, Allah'a) Yaklaştırılanlardan ise,
Eğer o, yaklaştırılanlardan ise;
Ancak o, (bana) yaklaştırılanlardan ise-