وَأَصْحَابُ الْيَمِينِ مَا أَصْحَابُ الْيَمِينِ
Ve ashâbul yemîni mâ ashâbul yemîn(yemîni).
| ve ashâbu el yemîni | : ve yemin sahipleri, yeminlerini yerine getirenler |
| mâ | : ne |
| ashâbu el yemîni | : yemin sahipleri, yeminlerini yerine getirenler |
Sağcılar: Onlar ne (mutlu) sağcılardır!
(27-28) Ashâb-ı Yemîn ise, nedir Ashâb-ı Yemîn? Dikensiz kiraz ağaçları (altında)dırlar.
Ashabı yemîn ise ne Ashab-ı yemîn!
Sağın adamları ise, ne sağın adamları!
Sağın adamları, nedir o sağın adamları!
(27-34) Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir!
Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
Meymenetliler, ne mutludur meymenetliler!.
Ashab-ı yemin ki ne ashab-ı yemin! Ne mutludur onlar!
Sağcılar (amel defterleri sağ ellerine verilenler), ne mutlu sağcılar!...
Sağcılar; ne bahtiyardır o sağcılar.
Ve sağ taraf ehli, ama ne de sağ taraf ehli.
Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
"Ashab-ı Yemin", ne (kutludur o) "Ashab-ı Yemin."
Defterleri sagdan verilenler; ne mutlu o sagcilara!
Defterleri sağdan verilenler. Ne mutlu onlara!
'Ashab-ı Yemin', ne (kutludur o) 'Ashab-ı Yemin'.
Dürüst ve erdemli bir hayat yaşayanlara gelince, nedir bu dürüst ve erdemli hayat sürenler(in ödülü)?
Sağ tarafta olanlar, ne mutlu sağ tarafta olanlara!
«Ashab-ı Yemin», ne (kutludur o) «Ashab-ı Yemin.»
Ashab-ı Yemin ki ne mutlu kimselerdir.
Sağın adamları, nedir o sağın adamları!
Uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı?
Sağ tarafta olanlar sağ tarafta olacaklar!