تَلْفَحُ وُجُوهَهُمُ النَّارُ وَهُمْ فِيهَا كَالِحُونَ
Telfehu vucûhehumun nâru ve hum fîhâ kâlihûn(kâlihûne).
| telfehu | : (ateş yüzünü) yalar, çarpar |
| vucûhe-hum | : onların yüzleri |
| en nâru | : ateş |
| ve hum | : ve onlar |
| fî-hâ | : onun içinde, orada |
| kâlihûne | : (ızdıraptan) yüzleri ekşimiş asık olanlardır |
(Cehennemin) ateş (i) yüzlerine vurub yakacak, orada onlar, dişleri sırıtıb, kalacakdır.
Onların yüzlerini ateş şiddetle yakar ve onlar orada dudakları açılarak dişleri sırıtıp duran kimselerdir.
Ateş yüzlerini yalar, o halde ki içinde dişleri sırıtır
Orada dişleri sırıtırken ateş yüzlerini yalar.
Orada dişleri sırıtır halde iken ateş yüzlerini yalar.
Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri sırıtıp kalır.
Ateş yüzlerini yalar ve onlar orada sırıtır kalırlar.
Ateş yüzlerini yakar; orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar.
Ateş yüzlerini yakar da dudakları kasılarak dişleri sırıtıp kalır.
Orada yüzlerini alevler yalar da, ateş dudaklarını yaktığında, dişleri açıkta kalıverir.
Ateş yüzlerine çarpar. O halde ki, orada dişleri sırıtır durur.
Ateş onların yüzlerini yalar, dişleri sırıtıp kalır.
Yüzlerini yalar ateş ve onlar, orada somurtup kalırlar.
Ateş yüzlerini yakar; orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar.
Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.
Ates onlarin yuzlerini yalar, disleri siritip kalir.
Orada ateş yüzlerini yalar, bu yüzden dudakları kasılacağı için dişleri sırıtır.
Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.
ateş onların yüzlerini kavuracak ve dudakları acıdan çarpılmış olarak orada kalakalacaklar.
Ateş onların yüzlerini yalayacak ve dişleri sırıtıp kalacaktır.
Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.
Ateş yüzlerini kavurur da onlar orada sırıtmış kalırlar.
(Orada onların) yüzlerini ateş yalar. Öyle ki (ateşin) içinde (dehşetten dudakları gerilir de) dişleri açıkta kalır.
Ateş, yüzlerini yalar. Ve onlar da içinde sırıtıp kalacaklar.
Onlar orada perişan durumda iken, ateş de yüzlerini yalayacaktır.