muminun suresi 114. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52 . 53 . 54 . 55 . 56 . 57 . 58 . 59 . 60 . 61 . 62 . 63 . 64 . 65 . 66 . 67 . 68 . 69 . 70 . 71 . 72 . 73 . 74 . 75 . 76 . 77 . 78 . 79 . 80 . 81 . 82 . 83 . 84 . 85 . 86 . 87 . 88 . 89 . 90 . 91 . 92 . 93 . 94 . 95 . 96 . 97 . 98 . 99 . 100 . 101 . 102 . 103 . 104 . 105 . 106 . 107 . 108 . 109 . 110 . 111 . 112 . 113 . 114 . 115 . 116 . 117 . 118


قَالَ إِن لَّبِثْتُمْ إِلَّا قَلِيلًا لَّوْ أَنَّكُمْ كُنتُمْ تَعْلَمُونَ

Kâle in lebistum illâ kalîlen lev ennekum kuntum ta’lemûn(ta’lemûne).


kâle: dedi
in: eğer
lebistum: siz kaldınız
illâ: ancak, yalnız
kalîlen: az
lev: eğer, şâyet
enne-kum: gerçekten siz
kuntum: siz oldunuz
ta'lemûne: siz biliyorsunuz


Hasan Basri Çantay
Buyurdu (buyuracak) ki: «Az bir zamandan (fazla) kalmadınız! (Cehennemde kalacağınız ebedî zamanları) hakıykaten bir bilseydiniz».

Ömer Nasuhi Bilmen
Buyuracaktır ki: «Siz ancak pek az kaldınız, eğer siz hakikaten bilir kimseler oldunuz iseniz.»

Elmalılı Hamdi Yazır
Buyurur ki bilmiş olsanız cidden pek az kaldınız

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Allah buyuruyor ki: «Bilmiş olsanız, gerçekten pek az kaldınız.»

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
(Allah) buyurur ki: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!

Diyanet İşleri (eski)
(114-115) Allah' 'Pek az kaldınız, keşke bilseydiniz! Sizi boşuna yarattığımızı ve Bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?' der.

Diyanet İşleri
Allah, şöyle der: “Çok az bir zaman kaldınız. Keşke bunu (daha önce) bilmiş olsaydınız.”

Diyanet Vakfi
Buyurur: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!

Celal Yıldırım
Allah: Ancak az bir süre kaldınız. Bunu (daha önce) bir bilseydiniz a ?! Buyurur.

Suat Yıldırım
Bunun üzerine Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Siz, doğrusu pek az kaldınız. Bu gerçeği bir bilseydiniz, Bana isyan etmezdiniz."

Ali Fikri Yavuz
(Allah onlara şöyle) buyuracak “- Bilmiş olsanız, hakikaten pek az kaldınız (çünkü ahiretteki bekleyişiniz sonsuzdur).

İbni Kesir
Buyurdu ki: Çok az bir süre kaldınız. Keşki bilseydiniz.

Abdulbaki Gölpınarlı
Ancak pek az kaldınız der, fakat bir bilseniz âhiretin ebedîliğini.

Adem Uğur
Buyurur: Sadece az bir süre kaldınız; keşke siz (bunu) bilmiş olsaydınız!

Ali Bulaç
Dedi ki: "Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz,"

Bekir Sadak
(114-11) 5 Allah' «Pek az kaldiniz, keski bilseydiniz! Sizi bosuna yarattigimizi ve Bize dondurulmeyeceginizi mi sandiniz?» der.

Fizilal-il Kuran
Allah, onlara der ki; «Orada az bir süre kaldınız. Keşki bunu vaktiyle bilmiş olsaydınız.»

Gültekin Onan
Dedi ki: "Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz,"

Muhammed Esed
(Bunun üzerine, Allah:) "Orada sadece az bir vakit kaldınız; bunu bir bilseydiniz!

Şaban Piriş
-Çok az bir süre kaldınız, keşke bilseydiniz dedi.

Tefhim-ul Kuran
Dedi ki: «Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten siz bir bilseydiniz,»

Ümit Şimşek
Allah 'Pek az kaldınız,' buyurur. 'Keşke bunu vaktiyle bilseydiniz!

Süleyman Ateş
Buyurdu ki: "Sadece az bir zaman kaldınız, keşke bilseydiniz!"

Yaşar Nuri Öztürk
Buyurdu: "Sadece birazcık kaldınız. Keşke biliyor olsaydınız."

Edip Yüksel
Dedi ki, 'Siz gerçekten çok kısa bir süre kaldınız, keşke bilseydiniz.'