hakka suresi 24. Ayet

1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 . 9 . 10 . 11 . 12 . 13 . 14 . 15 . 16 . 17 . 18 . 19 . 20 . 21 . 22 . 23 . 24 . 25 . 26 . 27 . 28 . 29 . 30 . 31 . 32 . 33 . 34 . 35 . 36 . 37 . 38 . 39 . 40 . 41 . 42 . 43 . 44 . 45 . 46 . 47 . 48 . 49 . 50 . 51 . 52


كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئًا بِمَا أَسْلَفْتُمْ فِي الْأَيَّامِ الْخَالِيَةِ

Kulû veşrebû henîen bimâ esleftum fîl eyyâmil hâliyeh(hâliyeti).


kulû: yeyin
ve işrebû: ve için
henîen: afiyetle
bimâ: şeyle, şeyler sebebiyle
esleftum: geçmişte yaptınız
fî el eyyâmi: günlerde
el hâliyeti: geçmiş


Hasan Basri Çantay
«(Dünyâda) geçmiş günlerde takdim etdiğiniz (iyi amellerin karşılığı olarak afiyetle yeyin, için».

Ömer Nasuhi Bilmen
(23-24) Toplanacak semereleri pek yakındır. Afiyetle yeyin ve için, geçmiş günlerde takdim etmiş olduğunuz şeylerin mükâfaatı olarak.

Elmalılı Hamdi Yazır
Yeyin için afiyet olsun, takdim ettiklerinize mukabil geçmiş günlerde

Elmalılı (sadeleştirilmiş)
Yiyin, için, afiyet olsun; geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık olarak!

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
«Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yeyin, için.» (denir).

Diyanet İşleri (eski)
Onlara şöyle denir: 'Geçmiş günlerde, peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yiyiniz içiniz.'

Diyanet İşleri
(Onlara şöyle denir:) “Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık, afiyetle yiyin, için.

Diyanet Vakfi
(Onlara denir ki:) Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, âfiyetle yeyin, için.

Celal Yıldırım
Geçirdiğiniz günlerde (işlediğiniz güzel amellerinize) karşılık afiyetle, gönül rahatlığıyla yeyiniz, içiniz !. (denilir).

Suat Yıldırım
Kendilerine şöyle denilir: "Geçmiş günlerinizde yaptığınız güzel işlerden dolayı afiyetle, yiyin, için!"

Ali Fikri Yavuz
(Allah, onlara şöyle buyurur): “- Yeyin, için, âfiyet olsun; (dünyadaki) geçmiş günlerde takdim ettiğiniz salih amellere karşılık olarak.”

İbni Kesir
Geçmiş günlerde peşinen işlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.

Abdulbaki Gölpınarlı
Yiyin için, âfiyetler olsun, geçmiş günlerdeki yaptıklarınızın karşılığı olarak.

Adem Uğur
(Onlara denir ki:) Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, âfiyetle yeyin, için.

Ali Bulaç
"Geride kalan günlerde, 'peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere,' afiyetle yiyin ve için."

Bekir Sadak
Onlara soyle denir: «Gecmis gunlerde, pesinen islediklerinize karsilik afiyetle yiyiniz iciniz.»

Fizilal-il Kuran
Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yiyin için.

Gültekin Onan
"Geride kalan günlerde, 'peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere' afiyetle yiyin ve için."

Muhammed Esed
(Ve böylece kutsanan herkese,) "Geçip gitmiş günlerde ilerisi için yaptığınız bütün (güzel işler)e karşılık neşe ile yiyip için!" (denilecek.)

Şaban Piriş
-Yiyin, için afiyet olsun. Bu, geçmiş günlerde yaptıklarınızın karşılığıdır.

Tefhim-ul Kuran
«Geride kalan günlerde, 'peşin olarak sunduklarınıza karşılık olmak üzere,' afiyetle yiyin ve için.»

Ümit Şimşek
Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık şimdi âfiyetle yiyin ve için.

Süleyman Ateş
"Geçmiş günlerde yaptığınız işlerden ötürü âfiyetle yeyin, için!"

Yaşar Nuri Öztürk
Geçmiş günlerde sunduklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin, için.

Edip Yüksel
Geçmiş günlerinizde yaptığınız işlerden ötürü afiyetle yiyiniz, içiniz.