وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَاعِرٍ قَلِيلًا مَا تُؤْمِنُونَ
Ve mâ huve bi kavli şâirin, kalîlin mâ tu’minûn(tu’minûne).
| ve mâ | : ve değildir |
| huve | : o |
| bi kavli | : sözü |
| şâirin | : şair |
| kalîlen | : az |
| mâ | : ne |
| tu'minûne | : inanıyorsunuz |
O, bir şâir sözü değildir. Ne az inanır (adamlar) sınız siz!
Ve o bir şair sözü değildir. Siz pek az şeye inanıyorsunuz.
Ve o bir şâir sözü değildir. Siz pek az düşünüyorsunuz
Ve O, bir şair sözü değildir. Siz pek az inanıyorsunuz!
O bir şair sözü değildir, siz çok az inanıyorsunuz.
O, şair sözü değildir; ne az inanıyorsunuz!
O, bir şairin sözü değildir. Ne de az inanıyorsunuz!
Ve o, bir şair sözü değildir. Ne de az iman ediyorsunuz!
O, bir şâirin sözü değildir. Ne de az inanıyorsunuz!.
O, bir şairin sözü değildir, inanmanız ne de az sizin!
O, bir şair sözü değildir. Siz, pek az inanıp tasdik ediyorsunuz.
Ve o, bir şair sözü değildir. Ne de az inanıyorsunuz?
Ve bu, şâir sözü değil, ne de az inanırsınız.
Ve o, bir şair sözü değildir. Ne de az iman ediyorsunuz!
O, bir şairin sözü değildir. Ne az inanıyorsunuz?
O, sair sozu degildir; ne az inaniyorsunuz!
O, bir şairin sözü değildir. Ne de az inanıyorsunuz!
O, bir şairin sözü değildir. Ne kadar az inanıyorsunuz?
ve o, inanmaya ne kadar az (eğilimli) olsanız da bir şair sözü değildir;
O, bir şair sözü değildir. Ne kadar az inanıyorsunuz.
O, bir şairin sözü değildir. Ne kadar az inanıyorsunuz?
O şair sözü değildir. Fakat pek az inanıyorsunuz.
O, bir şâ'irin sözü değildir. Ne de az inanıyorsunuz!
Bir şairin sözü değildir o. Ne kadar da az inanıyorsunuz?
O bir şair sözü değildir; ne de az inanıyorsunuz?