فَلَا أُقْسِمُ بِمَا تُبْصِرُونَ
Fe lâ uksımu bima tubsırûn(tubsırûne).
| fe lâ | : hayır |
| uksimu | : yemin ederim |
| bimâ | : şeylere |
| tubsirûne | : gördüğünüz |
(38-39) (Demek ki iş müşriklerin sandığı gibi değildir, zaahirdir). Neler görüyor, neler görmüyorsanız (onların hepsine) andederim ki,
(37-38) Onu ise günahkârlardan başkası yemez. Artık yok, görür olduğunuza yemin ederim.
Artık yok, kasem ederim ki gördüklerinize
Artık yok, yemin ederim gördüklerinize
Andolsun gördüklerinize,
(38-40) Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki, Kuran şerefli bir elçinin getirdiği sözdür.
(38-40) Görebildiklerinize ve göremediklerinize yemin ederim ki, o (Kur’an), hiç şüphesiz çok şerefli bir elçinin (Allah’tan alıp tebliğ ettiği) sözüdür.
(38-39) Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki,
(38-39) Hayır, gördüklerinize ve görmediklerinize and içerim ki,
(38-39) Yok, yok! Gördüğünüz ve göremediğiniz âlemlere yemin olsun ki!
Artık kasem ederim, gördüklerinize;
Görebildiğinize yemin ederim ki;
Artık iş, sizin sandığınız gibi değil, andolsun gördüğünüze.
Görebildikleriniz üzerine yemin ederim,
Hayır; gördüklerinize yemin ederim,
(38-40) Gorebildikleriniz ve goremedikleriniz uzerine yemin ederim ki, Kuran serefli bir elcinin getirdigi sozdur.
Yoo yemin ederim; gördüklerinize
Hayır; gördüklerinize yemin ederim.
Evet! Görebildiğiniz her şeyi tanıklığa çağıracağım;
(38-39) Hayır, görebildiklerinize ve göremediklerinize yemin ederim ki...
Hayır; gördüklerinize yemin ederim,
Yemin ederim gördüklerinize,
Yoo, yemin ederim; gördüklerinize,
Hayır, sandıkları gibi değil! Yemin ederim gördüklerinize,
Yemin ederim gördüklerinize,