تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ
Terhekuhâ katerah(kateratun).
| terheku-hâ | : onu kaplar |
| kateratun | : kara, karanlık |
Onu (da) bir karanlık ve siyahlık kaplayacakdır.
Onları bir karanlık kaplar.
Sarar onu bir kara
Onu bir kara sarar.
Onları karanlık bürümüş,
(40-41) O gün birtakım yüzler de tozlanmış ve onları karanlık bürümüştür.
Onları bir siyahlık bürür.
(40-42) Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş, hüzünden kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kâfirlerdir, günahkârlardır.
(40-41) Yüzler de var ki o gün üzerleri tozludur; o tozu da bir karanlık sarar.
Üstünü karanlık kaplamıştır.
Onları karanlık ve karalık kaplayacaktır.
Bir karanlık bürümüştür.
Üstlerine bir karalıktır çöker.
Hüzünden kapkara kesilmiştir.
Bir karartı sarıp kaplamıştır.
(40-41) O gun birtakim yuzler de tozlanmis ve onlari karanlik burumustur.
Karanlıklar bürümüştür onları.
Bir karartı sarıp kaplamıştır.
her yanı kuşatan bir karanlıkla:
Karartı bürümüş.
Onu da bir karartı sarıp kaplamıştır.
Karanlığa bürünmüştür.
Onları karanlık bürümüş (öylesine üzgün, öylesine dertli).
Tozu toprağı da bir is bürümüştür.
Karanlık bürümüştür.