وَأَمَّا مَن جَاءكَ يَسْعَى
Ve emmâ men câeke yes’â.
| ve emmâ | : halbuki |
| men | : kimse |
| câe-ke | : sana geldi |
| yes'â | : koşuyor |
Amma sana koşarak gelen kimse,
(8-9) Fakat o kimse ki, sana koşarak geldi. Ve o ise korkar.
Ve amma sana can atarak gelen
Ama sana can atarak gelen,
Ama sana can atarak gelen,
(8-10) Sen, Allah'tan korkup sana koşarak gelen kimseye aldırmıyorsun.
(8-10) Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun.
(8-10) Fakat koşarak ve (Allah'tan) korkarak sana gelenle de ilgilenmiyorsun.
(8-9-10) (Allah'tan) saygı ile korkarak koşup gelenle ilgilenmeyip kendisinden habersiz (gibi) görünüyorsun.
(8-10) Fakat Allaha saygı duyarak sana şevkle koşa koşa gelenle sen ilgilenmiyorsun.
Amma sana koşarak gelen,
Ama sana koşarak gelen,
Ve fakat sana koşup gelen.
Fakat koşarak sana gelen,
Ama koşarak sana gelen ise,
(8-10) Sen, Allah'tan korkup sana kosarak gelen kimseye aldirmiyorsun.
Fakat koşarak sana gelene;
Ama koşarak sana gelen ise,
ama sana büyük bir istekle geleni
Ama, sana koşarak gelen..
Ama koşarak sana gelen ise,
Fakat sana can atarak geleni,
Fakat koşarak sana gelen,
O, koşarak sana gelen var ya;
Oysa, sana büyük bir hevesle gelen,