مَّتَاعًا لَّكُمْ وَلِأَنْعَامِكُمْ
Metâan lekum ve li en’âmikum.
| metâan | : bir yarar, meta olarak |
| lekum | : sizin, sizin için |
| ve | : ve |
| li | : için |
| en'âmi-kum | : sizin hayvanlarınız |
(Bütün bunları biz) hem size, hem davarlarınıza fâide olarak (yapdık).
(30-32) Ve ağaçları birbirine girmiş büyük bahçeler. Ve meyveler ve mer'alar (vücuda getirdik). Sizin ve hayvanlarınızın faidelenmesi için.
Sizin ve davarlarınızın intifaı için
Sizin ve davarlarınızın yararlanması için.
Siz ve hayvanlarınız faydalansın diye.
Bunlar sizin ve hayvanlarınız için geçimliktir.
(27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
(25-32) Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Size ve davarlarınıza yararlı geçimlik olsun diye (bunları lütfederiz).
Bütün bunları sizin ve davarlarınızın faydalanması için yaptık.
(Bütün bunları) sizin ve davarlarınızın menfaati için yarattık.
Sizin ve hayvanlarınızın faydalanması için.
Sizin ve hayvanlarınızın faydası için.
(Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Size ve hayvanlarınıza bir yarar (meta) olmak üzere.
Bunlar sizin ve hayvanlariniz icin gecimliktir.
Sizin ve hayvanlarınızın yararına.
Size ve hayvanlarınıza bir yarar (meta) olmak üzere.
sizin için ve hayvanlarınızın beslenmesi için.
Sizin ve hayvanlarınız için bir meta olarak..
Size ve hayvanlarınıza bir yarar (meta) olmak üzere.
Sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için.
Sizin ve hayvanlarınızın geçimi için.
Sizin ve hayvanlarınızın yararına.
Size ve hayvanlarınıza bir geçimlik olarak.