هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ
Hel suvvibel kuffâru mâ kânû yef’alûn(yef’alûne).
| hel | : mı |
| suvvibe | : karşılığı verildi, cezalandırıldı, cezalarını buldular |
| el kuffâru | : kâfir olanlar |
| mâ | : şey |
| kânû | : oldular |
| yef'alûne | : yapıyorlar |
(Nasıl) o kâfirler işleyegeldilclerinin cezasına çarpıldı (lar) mı?!
Nasıl o kâfirler, işler oldukları şey ile cezalanmış oldular mı?
Nasıl kâfirler ettiklerinin cezasını buldular mı?
Nasıl, kafirler ettiklerinin cezasını buldular mı?
Nasıl, kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?
(35-36) Tahtlar üzerinde, inkarcıların yaptıkları şeylerin karşılığının nasıl verildiğini seyrederler.
Nasıl, kâfirler yapmakta olduklarının karşılığını buldular mı?
Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı! (Elbette buldular.)
Nasıl, kâfirler yapageldiklerinin cezasını (lâyık olduğu şekilde) buldular mı ?
(35-36) Koltuklarına kurulurlar. "Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı?" diye bakınırlar.
Nasıl, kâfirler ettiklerinin cezasını buldular mı?
O küfredenler, yapageldiklerinin cezasına çarptırıldılar mı diye?
Cezâlandılar mı kâfirler, yaptıklarına karşılık?
Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı! (Elbette buldular).
Nasıl, kafir olanlar, işlediklerinin 'feci karşılığını' gördüler mi?
(35-36) Tahtlar uzerinde, inkarcilarin yaptiklari seylerin karsiliginin nasil verildigini seyrederler. *
Kafirler, yaptıklarının cezasını gördüler mi? diye.
Nasıl, kafirler işlediklerinin 'feci karşılığını' gördüler mi?
"Bu hakikat inkarcıları, yapmaya düşkün oldukları şeyler için mi (böyle) cezalandırılıyorlar?"
-Kafirler, yaptıklarının cezasını gördüler mi? diye.
Nasıl, kâfir olanlar, işlemekte olduklarının 'feci karşılığını' gördüler mi?
Nasıl, buldu mu o kâfirler ettiklerini?
"Kâfirler, yaptıklarıyle cezâlandılar mı?" diye.
Nankör kâfirler, yapmış olduklarıyla ödüllendirildiler mi?
İnkarcılar yaptıklarıyla cezalandılar mı diye.