أَلَا يَظُنُّ أُولَئِكَ أَنَّهُم مَّبْعُوثُونَ
Elâ yezunnu ulâike ennehum meb'ûsûn(meb'ûsûne).
| e | : mı |
| lâ yezunnu | : zannetmiyorlar, ihtimal vermiyorlar, bilmiyorlar |
| ulâike | : işte onlar |
| enne-hum | : onlar ..... olacaklarını |
| meb'ûsûne | : beas edilecek olanlar, diriltilecek olanlar |
Saahiden onlar (öldükden sonra) diriltileceklerini sanmıyor (lar) mı,
Onlar sanmıyorlar mı ki şüphe yok onlar diriltileceklerdir.
(4-5) Zannetmez mi bunlar ki büyük bir gün için ba's olunacaklar?
Onlar, tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı?
Onlar tekrar diriltileceklerini zannetmiyorlar mı?
(4-5) Bunlar, büyük bir günde tekrar dirileceklerini sanmıyorlar mı?
(4-6) Onlar, büyük bir gün; insanların, âlemlerin Rabbinin huzurunda duracakları gün için diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
(4-6) Onlar düşünmezler mi ki, büyük bir günde (hesap vermek için) diriltilecekler! Öyle bir gün ki, insanlar o günde âlemlerin Rabbinin huzurunda divan duracaklardır.
(4-5) Sahi bunlar büyük bir gün için dirilip kaldırılacaklarını zannetmiyorlar mı ?
(4-6) Sahi onlar, o en mühim günde, yani bütün insanların Rabbülâlemin’in divanında duracakları günde, diriltilip toplanacaklarını düşünmezler mi?
Bunlar, zannetmezler mi ki, öldükten sonra kendileri diriltecekler,
Onlar, kendilerinin diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
Onlar, gerçekten de tekrar dirilip kalkacaklarını sanmıyorlar mı?
Onlar düşünmezler mi ki, tekrar diriltilecekler!
Yoksa onlar, diriltileceklerini sanmıyor mu?
(4-5) Bunlar, buyuk bir gunde tekrar dirileceklerini sanmiyorlar mi?
Onlar, tekrar dirileceklerini sanmıyorlar mı?
Yoksa onlar, diriltileceklerini sanmıyor mu?
Onlar bilmez mi ki tekrar diriltilecekler
Onlar, yeniden dirileceklerini düşünmüyor/sanmıyorlar mı?
Yoksa onlar, diriltileceklerini sanmıyor mu?
Onlar birgün diriltileceklerini hiç ummuyorlar mı:
Onlar, tekrar diriltileceklerini sanmıyorlar mı?
Peki, bunlar kendilerinin diriltileceğini sanmıyorlar mı?
Onlar hiç dirileceklerini sanmazlar mı?