وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوا إِنَّ هَؤُلَاء لَضَالُّونَ
Ve izâ reevhum kâlû inne hâulâi ledâllûn(ledâllûne).
| ve izâ | : ve olduğu zaman |
| reev-hum | : onları gördüler |
| kâlû | : dediler |
| inne | : muhakkak ki |
| hâulâi | : işte onlar |
| le | : mutlaka, elbette, gerçekten |
| dâllûne | : dalâlette olanlar |
Onları gördükleri zaman «Bunlar muhakkak sapıklardır» terlerdi.
Ve onları gördükleri vakit derlerdi ki: «İşte bunlar sapıklardır.»
Ve onları gördükleri vakıt ha, işte bunlar sapıklar diyorlardı
İnananları gördüklerinde: «İşte bunlar sapıklar!» diyorlardı.
Müminleri gördükleri vakit; «işte bunlar sapıklar» diyorlardı.
İnananları gördükleri zaman: 'Doğrusu bunlar sapık olanlardır' derlerdi.
Mü’minleri gördükleri vakit, “Hiç şüphe yok, şunlar sapık kimselerdir” diyorlardı.
Müminleri gördüklerinde: «Şüphesiz bunlar sapıtmış» derlerdi.
Ve imân edenleri gördükleri vakit, «bunlar hiç şüphesiz sapıtmışlardır» derlerdi.
Onları gördükleri zaman: "Şunlar kaçık insanlar, anormal tipler!" derlerdi.
Müminleri gördükleri vakit: “- İşte bunlar sapıklardır.” diyorlardı.
Onları gördükleri vakit; muhakkak bunlar sapıklardır, derlerdi.
Ve onları görünce de şüphe yok ki derler bunlar, elbette sapıklar.
Müminleri gördüklerinde: "Şüphesiz bunlar sapıtmış" derlerdi.
Onları gördükleri zaman ise: "Bunlar elbette şaşkın sapıklardır" derlerdi.
Inananlari gordukleri zaman: «Dogrusu bunlar sapik olanlardir» derlerdi.
İnananları gördüklerinde «Bunlar sapıklardır» derlerdi.
Onları gördükleri zaman ise: "Bunlar elbette şaşkın sapıklardır" derlerdi.
ve ne zaman (inananları) görseler, onlara: "Yazık, bu (insa)nlar doğru yoldan sapmış!" derler.
Onları gördükleri zaman: -İşte bunlar, doğru yoldan sapmış derlerdi.
Onları gördükleri zaman ise: «Bunlar kuşkusuz şaşkın sapıklardır» derlerdi.
Onları gördüklerinde ise 'İşte bunlar sapıklar' derlerdi.
İnananları gördüklerinde: "Şunlar sapık insanlar" derlerdi.
İnananları gördüklerinde: "Şunlar var ya! Şaşkın, sapık bunlar!" derlerdi.
Onları gördüklerinde, 'Bunlar sapıklardır!' derlerdi.