كَلَّا إِنَّهُ كَانَ لِآيَاتِنَا عَنِيدًا
Kellâ, innehu kâne li âyâtinâ anîdâ(anîden).
| kellâ | : hayır asla |
| inne-hu | : muhakkak ki o |
| kâne | : oldu |
| li | : için, ... e |
| âyâti-nâ | : âyetlerimiz |
| anîden | : inatçı |
Hayır (kat'iyyen artırmayacağım). Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı alabildiğine bir inâdcı (kesilmiş) dir.
(16-17) Hayır. Şüphe yok ki o Bizim âyetlerimiz için bir muannid oldu. Onu yüklenmesi pek meşakkatli bir şey ile mükellef kılacağım.
Hayır, çünkü o bizim âyetlerimize bir anud kesildi
Hayır! O Bizim ayetlerimize karşı alabildiğine inatçı kesildi.
Hayır, çünkü o bizim âyetlerimize karşı bir inatçı kesildi.
Hayır; hayır; çünkü o, Bizim ayetlerimize karşı son derece inatçıdır.
Hayır, umduğu gibi olmayacak. Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı inatçıdır.
Asla (ummasın)! Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı alabildiğine inatçıdır.
Hayır (hiç de istemesin). Çünkü o, âyetlerimize karşı inadçıdır.
Hiç heveslenmesin! Çünkü o Bizim âyetlerimize karşı inatçı kesildi.
Hayır, (istediğine kavuşamaz) çünkü o, ayetlerimize karşı bir inkârcı idi.
Hayır; çünkü o, ayetlerimize karşı bir inatçı kesildi.
Hayır, mümkün değil; şüphe yok o, delillerimize karşı adamakıllı inada girişti.
Asla (ummasın)! Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı alabildiğine inatçıdır.
Hayır; çünkü o, Bizim ayetlerimize karşı 'kesin bir inatçıdır."
Hayir; hayir; cunku o, Bizim ayetlerimize karsi son derece inatcidir.
Hayır, hayır! O ayetlerimize inatla karşı çıkıyor.
Hayır; çünkü o, bizim ayetlerimize karşı 'kesin bir inatçıdır'.
Evet, o, kendini ayetlerimize karşı bilerek, inatla şartlandırmıştır;
-Asla, çünkü o, ayetlerimize karşı inatçı oldu.
Hayır; çünkü o, bizim ayetlerimize karşı 'kesin bir inatçıdır'.
Asla! Çünkü o, âyetlerimize karşı direnip durdu.
Hayır, çünkü o bizim âyetlerimize karşı bir inatçı kesildi.
Hayır, iş sanıldığı gibi değil! O, bizim ayetlerimize karşı bir inatçı kesildi.
Asla, çünkü o, ayetlerimize karşı bir inatçı kesildi.