سَأُرْهِقُهُ صَعُودًا
Se urhikuhu saûdâ(saûden).
| se-urhiku-hu | : yakında onu süreceğim |
| saûden | : ateşten dağ, sarp yokuş |
Ben onu sarp bir yokuşa sardıracağım.
(16-17) Hayır. Şüphe yok ki o Bizim âyetlerimiz için bir muannid oldu. Onu yüklenmesi pek meşakkatli bir şey ile mükellef kılacağım.
Ben onu dimdik sarpa sardıracağım
Ben onu dimdik sarpa sardıracağım...
Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.
Onu sarp bir yokuşa sardıracağım.
Ben onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.
Ben onu sarp bir yokuşa sardıracağım!
Onu elbette sarpa sardıracağım.
Ben de onu sarp mı sarp bir yokuşa sardıracağım.
Muhakkak ben, onu, meşakkatli bir azaba sardıracağım.
Ben; onu sarp bir yokuşa sardıracağım.
Ben de onu, rahat ve huzur yüzü görmeyeceği bir azâba uğratacağım.
Ben onu sarp bir yokuşa sardıracağım!
Onu alabildiğine sarp bir yokuşa süreceğim.
Onu sarp bir yokusa sardiracagim.
Onu sarp bir yokuşa saracağım.
Onu alabildiğine sarp bir yokuşa süreceğim.
(bu nedenle) onu acı veren çetin bir yokuşa süreceğim!
Onu sarp bir yokuşa süreceğim.
Onu alabildiğine sarp bir yokuşa sardırıp süreceğim.
Ben de onu zorlu bir yokuşa süreceğim.
Onu dimdik bir yokuşa sardıracağım.
Ben onu dik bir yola süreceğim.
Onu sarp bir yokuşa sardıracağım.