عَلَى الْكَافِرِينَ غَيْرُ يَسِيرٍ
Alel kâfirîne gayru yesîr(yesîrin).
| alâ el kâfirîne | : kâfirlere |
| gayru | : değil |
| yesîrin | : kolay |
(9-10) işte o (vakit, o gün) kâfirlerin aleyhinde pek çetin bir gündür. Kolay değil.
(9-12) İşte o gün çok çetin gündür. Kâfirlerin üzerlerine kolay değildir. Bırak bana o tek başına yarattığım şahsı. Ve onun üzerine uzunca boylu mal verdim.
Kâfirlere hiç kolay değildir
kafirlere hiç kolay değildir!
Kâfirler için hiç kolay değildir.
(8-10) Sura üflendiği vakit, işte o gün, inkarcılara kolay olmayan zorlu bir gündür.
Kâfirler için hiç kolay değildir.
Kâfirler için (hiç de) kolay değildir.
Kâfirlere hiç de kolay değildir.
(1-10) Ey örtüye bürünen! (İnziva arzu eden!) Ayağa kalk ve insanları uyar. Rabbinin büyüklüğünü an. Elbiseni tertemiz tut, maddî manevî kirlerden arın, pis ve murdar olan her şeyden kaçın! Verdiğini çok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sûr’a üflendiği gün, Doğrusu, o çok çetin bir gün! Kâfirlere hiç kolay olmayan bir gün!
kâfirlere hiç kolay değildir.
Kafirler için hiç de kolay değildir.
Kâfirlere kolay değildir.
Kâfirler için (hiç de) kolay değildir.
Kafirler içinse hiç kolay değildir.
(8-10) Sura uflendigi vakit, iste o gun, inkarcilara kolay olmayan zorlu bir gundur.
Kafirler için hiç de kolay değildir.
Kafirler içinse hiç kolay değildir.
rahatlama günü değil, (şimdi) hakikati inkar edenler için!
Kafirler için hiç kolay değildir.
Kafirler içinse hiç kolay değildir.
Kâfirlere hiç de kolay değildir.
Kâfirler için kolay değildir.
Küfre batmışlar için hiç de kolay değildir.
İnkarcılar için kolay değil.