يَوْمَ هُمْ عَلَى النَّارِ يُفْتَنُونَ
Yevme hum alen nâri yuftenûne.
| yevme | : gün |
| hum | : onlar |
| alâ en nâri | : ateş üstünde |
| yuftenûne | : fitnelenirler, fitnelerinin karşılığı olarak, azaba maruz bırakılırlar |
(O gün) kendilerinin ateş üzerinde azaba uğratılacakları gündür.
O gün ki, onlar ateş üzerine arzedileceklerdir.
Ateş üzerinde kıvranacakları gün
Ateş üzerinde kıvranacaklan gün.
O gün, onların ateş üzerinde azap görecekleri gündür.
O, kendilerinin ateşte azap görecekleri gündür.
(13-14) Ateş üzerinde azaba uğratılacakları gün (görevli melekler onlara şöyle der): “Azabınızı tadın! İşte acele isteyip durduğunuz şey budur.”
O gün onlar ateşe sokulacaklardır.
Ateşe karşı çetin bir sınav verecekleri gündür.
O gün, onların ateşin üzerinde kıvrandırılacakları gündür!
O bir gündür ki, ateş üzerinde kavrulub yakılacaklar.
O, kendilerinin ateşe sokulacakları gündür.
O gün onlar, ateşe atılıp sınanırlar.
O gün onlar ateşe sokulacaklardır.
O gün onlar, ateşin üstünde tutulup eritilecekler:
O, kendilerinin ateste azap gorecekleri gundur.
O gün onların ateşe sokulacakları gündür.
O gün onlar, ateşin üstünde tutulup eritilecekler.
(O Gün,) onlar ateşle denenecekler,
O gün, onların ateşte yakılacakları gündür.
O gün onlar, ateşin üstünde tutulup eritilecekler.
O gün onların ateş üstünde kavrulacakları gündür.
O gün onlar ateş üzerinde yakılacaklardır.
O gün onlar ateş üzerinde deneme ve elemeye tâbi tutulacaklardır.
O gün onlar ateşe sunulacaklardır.