إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَصَادِقٌ
İnnemâ tûadûne le sâdikûn.
| inne | : muhakkak |
| mâ | : şey(ler) |
| tûadûne | : size vaadolunuyor |
| le | : elbette, mutlaka, kesinlikle |
| sâdikûn | : doğrudur |
şübhesiz ki size va'd olunan (şeylerin hepsi) elbette doğrudur.
Size vaadolunan, şüphe yok ki, elbette doğrudur.
Ki muhakkak o size va'd olunan her halde doğrudur
muhakkak o size va'dolunan mutlaka doğrudur.
O size vaad edilen elbette doğrudur.
(1-6) Esip savuran rüzgarlara, yağmur yüklü bulutlara, kolayca süzülen gemiler ve işleri yöneten meleklere and olsun ki, size söz verilen kıyametin kopması şüphesiz gerçektir. Ödeşme günü gelecektir.
(1-6) Tozutup savuranlara, ağırlık taşıyanlara, kolaylıkla akanlara, iş bölüştürenlere andolsun ki, size vaad olunan şey elbette doğrudur. Hesap ve ceza mutlaka gerçekleşecektir.
(1-6) Tozdurup savuranlara, yükünü yüklenenlere, kolayca süzülenlere, işi ayıranlara andolsun ki, size vâdedilen, kesinlikle doğrudur ve ceza mutlaka vuku bulacaktır.
Size va'dolunan elbette yerine gelecektir.
Size vâd olunan diriliş elbette gerçektir.
Muhakkak size vaad olunanlar bir gerçektir;
Muhakkak size vaadolunan elbette doğrudur.
Gerçekten de size vaadedilen, doğrudur ancak.
Size vâdedilen, kesinlikle doğrudur.
Size va'dedilmekte olan, hiç tartışmasız doğrudur.
(1-6) Esip savuran ruzgarlara, yagmur yuklu bulutlara, kolayca suzulen gemiler ve isleri yoneten meleklere and olsun ki, size soz verilen kiyametin kopmasi suphesiz gercektir. Odesme gunu gelecektir.
Size va'dedilen, mutlaka doğrudur.
Size vaad edilmekte olan hiç tartışmasız doğrudur.
Gerçek şu ki, size vaad edilmiş olan kesinlikle doğrudur,
Size vaat edilen elbette doğrudur.
Size va'dedilmekte olan, hiç tartışmasız doğrudur.
Size vaad olunan doğrudur.
Size va'dedilen, mutlaka doğrudur.
Hiç kuşkusuz, o size vaat olunan kesinlikle doğrudur.
Size söz verilen kuşkusuz bir gerçektir.